GOOGLE REKLAMLARI

31 Ocak Mac Program Listesi

31 Ocak 2013 Perşembe
GOOGLE REKLAMLARI

Real Madrid - Cska Moskova
Beşiktaş - Maccabi Tel Aviv
 Barcelona - Siena
 Olympiakos - Fenerbahçe 
 Leicester - Wolves 
 Vitesse - Ajax
 Atl. Madrid - Sevilla 
 Atletico Sorocaba - Botafogo Ribeirao 
 Guarani - Bragantino 
 Palmeiras - Sao Bernardo 

Real Madrid Barcelona El Clasico Kral Kupası 30 ocak

30 Ocak 2013 Çarşamba
GOOGLE REKLAMLARI


İspanya Kral Kupası Yarı Finali ilk etap mücadelesinde Real Madrid ile Barcelona, bugün 2013 yılının ilk El Clasico'sunu oynamak üzere karşı karşıya gelecekler. Santiago Bernabeu'daki karşılaşma TSİ 22:00'de başlayacak. Trt Spor’dan naklen yayınlanacak.

Barcelona, deplasmanda bulaşacağı gol veya gollerle, ikinci etapta Nou Camp'ta oynanacak olan rövanşa avantajlı bir şekilde gitmeyi amaçlarken, Real Madrid ise ligdeki kötü durumu sonrası kupada ve Şampiyonlar Ligi'nde iddiasını sürdürmek istiyor.

REAL'DE BÜYÜK EKSİKLER
Barcelona'yı evinde ağırlayacak olan Real Madrid'de önemli eksikler bulunuyor. Sergio Ramos ve Fabio Coentrao ve Angel Di Maria cezalarından dolayı bu önemli maçta takımlarını yalnız bırakacaklar. Kral Kupası'ndaki son Valencia maçında eline aldığı darbe ile sakatlanan ve sahalardan 12 hafta uzak kalacağı açıklanan Iker Casillas ise mücadelede forma giyemeyecekler. Pepe de sakatlığından dolayı oynayamayacak.
RONALDO SINIRDA
Real Madrid'in süperstarı Cristiano Ronaldo, bu maçta sarı kart görmesi durumunda Barcelona ile oynanacak ikinci karşılaşmada cezalı olacak.

BARCELONA TAM KADRO HAZIR
Rakibi Real Madrid'in aksine sakat veya cezalı oyuncusu bulunmayan Barcelona, Los Galacticos karşısına tam kadro bir şekilde çıkacak. David Villa geçtiğimiz haftalarda sakatlanmasına karşılık Osasuna ile oynanan lig mücadelesinde ilk 11'deki yerini alarak bu sakatlığı atlattığını gösterdi. Katalan devinde oyuncuların formda görüntüsü de dikkat çekiyor. Lionel Messi son Osasuna maçında tam 4 gol kaydederken, Pedro'nun da skor anlamında daha aktif olmaya başladığı görüldü. Andres Iniesta ise kariyerinin en iyi sezonlarından birini geçiriyor. Real Madrid'deki sakat ve cezalılar göz önüne alındığında Barcelona'nın kadro bakımından daha şanslı olduğu söylenebilir.

MOURINHO'NUN SÜRPRİZİ VAR
Real Madrid Teknik Direktörü Jose Mourinho'nun kadroyu maç saatine kadar açıklaması beklenmiyor. Sakat ve cezalılardan dolayı değişikliğe gitmesi beklenen Portekizli teknik adamın, Michael Essien'e savunmanın gerisinde görev verebileceği söyleniyor. Barcelona'nın pas ağırlıklı oyununu bozacak bir taktik uygulaması beklenen Mourinho'nun özel bir taktikle sahaya çıkacağı haberleri İspanyol basınında yer alıyor.

BİR KLASİK: MESSI & RONALDO
Dünyanın merakla beklediği mücadelede şüphesiz herkesin gözü Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo arasındaki çekişmede olacak. En son Nou Camp'ta oynanan ve 2-2 biten lig karşılaşmasında Messi ve Ronaldo takımları adına 2'şer gol kaydetmişlerdi. Cristiano Ronaldo son zamanlarda El Clasico maçlarında oldukça iyi bir form grafiği sergiliyor. Son 6 Barcelona maçında fileleri 7 kez havalandıran Portekizli futbolcu şüphesiz Real Madrid'in hücumdaki en büyük kozu olacak. Lionel Messi ise ligde kaydettiği 33 golle, gol krallığı yarışında Cristiano Ronaldo'nun 12 gol önünde zirvede yer alıyor.

BUSQUETS & ÖZİL MÜCADELESİ
Real Madrid'in hücumdaki beyni olan Mesut Özil ise bu karşılaşmada Sergio Busquets ile oldukça sık karşılaşacak. Genel olarak savunmanın arka bölgesinde serbest bir şekilde oynayan Mesut Özil, Madrid ekibinin ataklardaki yaratıcı gücü konumunda.

ÖNEMLİ NOTLAR
- Real Madrid'in evindeki 31 maçlık yenilmezlik serisi devam ediyor. Los Galacticos tüm arenalarda evinde oynadığı son 31 maçta 26 galibiyet ve 5 beraberlik aldı.
- Real Madrid, Barcelona karşısında evinde oynadığı son 8 karşılaşmadan sadece 1 galibiyet çıkartabildi. Diğer maçların 2'si beraberlik, 5'i de Barcelona'nın üstünlüğüyle sonuçlandı.
- Barcelona tüm arenalarda deplasmanlarda oynadığı son 9 maçın 8'ini kazandı.
- Pedro bu maçta oynarsa Katalanlar adına 200. maçına çıkmış olacak.

Yeni sezon öncesinde Real Madrid'in 2012-2013 sezonunda daha rahat ve güçlü olabilmesi için ufat tefek bazı sorunları da kesinlikle aşması gerekiyordu. Kadro kalitesi, oturan oyun ve dahi Jose Mourinho ile beraber kulübün aslında sorunları yokmuş gibi görünse de, ufak tefek bazı detayların kesinlikle atlanmaması bir gereklilikti. Akabinde, takıma takviyeler yapılsa da geçen sezona göre performansın düşmeye başladığı apaçık görülmüştü.

Real Madrid için bu sezon Şampiyonlar Ligi, La Liga'dan kat kat daha önde duran bir başarı. Jose Mourinho, geçtiğimiz sezon La Liga şampiyonluğunu alarak ikinci sezonunda hedefine ulaşarak Barcelona'nın tekeline bir son verdi. Mou'nun yeni hedefi bu sezon kesinlikle Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak.

Tüm bunların yanında Barcelona maçının önemi, hangi kulvarda olursa olsun çok büyük bir öneme sahip. Her şeyden önce Real Madrid, Barcelona karşısında geçen sezondan sonra aslında düşüşe geçmediğini bir şekilde kanıtlamak isteyecektir.

Iker Casillas, Pepe, Sergio Ramos, Fabio Coentrao ve Angel Di Maria gibi isimlerin sakatlıkları takımı elbette olumsuz yönde etkileyecektir. Pepe ve Sergio Ramos'un dahi kimi zaman sorunları çözemediği Real Madrid defansı, bu iki ismin yokluğunda artması muhtemel sorunlarla baş etmek zorunda kalacak. Takım için en büyük artılardan bir tanesi de Marcelo'nun artık yavaş yavaş oynamaya başlıyor oluşu olacak.

Sergio Ramos ve Pepe'nin geçen sezonki uyumlu ve sağlam duruşlu performansları, Barcelona karşısında 2-1 alınan maç ile beraber şampiyonluğun belirli durumlarından bir tanesi olmuştu. Bu bağlamda bu iki oyuncunun yokluğu elbette Barcelona için büyük bir avantaj olacaktır.

Real Madrid'in orta alana büyük önem vermesi ve bu bölgede Barcelona'nın gücünü kırması gerekecek. Pep Guardiola döneminden farklı olarak daha hızlı ve efektif bir futbol oynayan Barcelona, bu bağlamda her oyuncudan maksimum verim almaya başladı ve Real Madrid'in zaten çok yüksek olmayan performansını geçtiğimiz sezonun sonlarındakine kadar yaklaştırması gerekecek. Tüm bunların ışığında Xabi Alonso ve özellikle dönen topları toplama konusunda takıma büyük yarar sağlayan Sami Khedira'nın oyunları büyük önem taşıyacak.

Barcelona, geçen sezondan biraz daha farklı olarak daha hızlı bir futbol oynamayı ve kanatların haricinde dikine kaleye yönelmeyi tercih ediyor. Geçtiğimiz sezonlarda Real Madrid'in Barcelona'yı durdurması için pas trafiğini mutlaka engellemesi gerektiğinden bahsedebiliyorduk ancak Tito'dan sonra daha farklı önlemler alınması gerektiği açık bir şekilde görülebiliyor.

Real Madrid'in klasikleşen ve Tito ile beraber üstüne koyduğu oyunu karşısında en büyük kozlarından bir tanesi kesinlikle hızlı hücumlar olacaktır. Jose Moutinho, Pep Guardiola'nın Barcelona'sına karşı bu taktiği birkaç kez uygulayıp başarılı olsa da, aynı Barça'dan bahsetmek şu aşamada biraz zor gibi görünüyor.

Tüm bunların yanında bireysel yeteneklerin bir şekilde mutlaka ön plana çıkmaları gerekecetir. Barcelona'nın Lionel Messi'yi en verimli şekilde kullanacağını düşündüğümüzde Real Madrid adına da Cristiano Ronaldo'nun beklenenden daha yüksek performansın üstüne çıkması gerekebilir.

Hepsini toparladığımızda hali hazırda sorunlu olan sezonda mutlaka performans olarak beklenenin üstüne çıkmak ve iki katı daha fazlasını sahaya yansıtabilmek, Real Madrid adına Barcelona karşısındaki en büyük silahlardan biri olacaktır.

MUHTEMEL 11'LER

REAL MADRID
Adan
Arbeola
Varane
Essien
Albiol
Khedira
Alonso
Mesut
Modric
Ronaldo
Benzema

BARCELONA
Pinto
Alves
Pique
Mascherano
Alba
Xavi
Busquets
Fabregas
Pedro
Iniesta
Messi

İşte Bu yiyecekler sıcak tutuyor

GOOGLE REKLAMLARI


Soğuk havalarda giyilecek kıyafetler kadar tüketilecek besinler de önemli. Bu yiyecekler tüketildiğinde, vücut sıcaklığını sabitlemek mümkün oluyor.
Soğuk havalarda sıcak tutan yiyecekler tüketildiğinde, vücut sıcaklığını sabitlemek mümkün oluyor. Bu besinler arasında pekmez ve çikolatalı pastalar vücudu sıcak tutmak için uzmanlar tarafından öneriliyor.

Kış aylarında soğuktan korunmak için yapılan kıyafet seçimi kadar, tüketilecek besin maddelerine de dikkat edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, kırmızı et, balık türleri, sakatat, kuru fasulye, nohut, kuru kayısı, kuru üzüm, yumurta sarısı ve ıspanak, maydanoz, pırasa ve diğer yeşil yapraklı besinler, badem ve fındık tüketilmesinin soğuğa karşı koruyucu olduğunu belirtiyor.

Başta dut ve üzüm pekmezi olmak üzere diğer pekmez çeşitlerinin de vücudu ısıtarak, soğuğa karşı koruduğunu belirten uzmanlar, sabahları evden çıkmadan önce yarım çay bardağı pekmez içildiğinde vücudun soğuğa karşı direncini arttırdığını ifade ediyor.

Uzmanlar, margarin ve sıvı yağlarla çikolata, pasta, zeytin ve peynirin de sık tüketilmesini öneriyor. Soğuk havalardan en çok çok etkilenenlerin yaşlılar, hamileler, vejeteryanlar ve diyet yapanlar olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu kişilerin soğuğa karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini ifade etti.

kaynak:İHA

Rus bilim adamları insan beynini onaran ilaç üretti

GOOGLE REKLAMLARI


Rusya'nın Novosibirsk şehrindeki Rus bilim adamları, beynin fonksiyonlarını uyaran ve bu sayede insan vücudunun zarar gören organlarının iyileşmesine yardımcı olan bir ilaç üretti. Konuyla ilgili olarak İnterfaks ajansına açıklama yapan ilaç şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Andrey Artamonov, ilacın dünyada başka bir emsalinin bulunmadığını söyledi.

''ÇOCUKLARIN BEYNİ AKTİF OLARAK KÖK HÜCRE ÜRETİYOR''

İlacın, yetişkin insanların beynine gönderdiği sinyallerle vücudun yeni kök hücre üretmesi için zorladığını ve bu sayede vücudun zarar görmüş organlarını bularak iyileştirdiğini ifade eden Artamanov, "Çocukların beyni aktif olarak kök hücre üretiyor. Çünkü çocuk büyüyor. Yetişkin insan beyni de bunu (kök hücreyi) yeniden üretmek için müsait, ancak yapması gereken şeyi yapmak istemiyor.Bizim ilacımız ise bu durumu teşvik ediyor." şeklinde konuştu.

Bu yıl klinik deneylere başlayacaklarını belirten Artamanov, "Şu anki kök hücreyle ilgili operasyonlar insanların iç organları için yapılıyor. Riskli bir aşamadayız. Çünkü suni yollarla yapılan kök hücreler, insan vücudunda umulmadık bölgelerde, kontrol edilemez bir etkileşime geçebilir." uyarısını yaptı. Rus uzman, ilaçla ilgili çalışmaların bir buçuk yıl daha devam edeceği bilgisini verdi. Dünyada kök hücreyle ilgili çalışmalar büyük ilgi görüyor. Geçtiğimiz yıl açıklanan Nobel Tıp Ödülü, kök hücresiyle ilgili çalışmalarından dolayı John B. Gordon ve Japonya Kyoto Üniversitesi'nden Prof. ShinyaYamanaka'ya verilmişti.

kaynak:rotahaber

Kuzey Güney 60. Bölüm 30 ocak

GOOGLE REKLAMLARI


Sami Bey’in Aynur Hanım’la aralarındaki sorunları halletmesinin ardından, yeni ailesiyle Kuzey’i tanıştırma zamanı geliyor. Aile içinde yüzüklerin de takılacağı bugünde, Kuzey en yakınlarının ihanetiyle yaralanıyor. Cemre, evliliğinin bitmesine az bir zaman kala, Barış’ın karanlık yüzüyle karşı karşıya kalır. Barış, Kuzey’i tehlikeye atmamak için Cemre’nin nelerden vazgeçeceğini sınamaktadır. Cemre yaşadığı işkencenin bitmesi için gün sayarken, Kuzey dışında sığınacağı kimse yoktur. Aralarındaki mesafelere rağmen, Kuzey’le bir araya gelmenin bir yolunu bulur. Bu aşk, Güney’den sonra Barış’ın da nefretinin hedefi olur. Öte yandan Zeynep, Kuzey’le karşı karşıya geldiğinde, içinde biriktirdiklerinin hesabını sorar. Zeynep yaşadıklarının intikamını almadan Cemre’yle Kuzey’in arasından çekilmeyecektir. Kuzey’in gerçek katil ortaya çıkana kadar peşinde olacağını anlayan Güney, bütün dikkatleri Barış’ın üstüne çeker. Burak Çatalcalı’nın iddialarını güçlendirmek için planlarını uygular. Simay’ın Şeref’e, Mori Şevki’yi öldürdüğünü söylemesinin ardından, olay yerine giden polisler ilginç bir manzarayla karşılaşır. Öte yandan Şeref Komiser, Simay’ın peşindeki adamların Kuzey’le bağlantısını çözdüğünde, olaylar daha karışık bir hal alır. Kuzey’in başını belaya sokmamak için Şeref Komiser gizlice Simay’ı evinde misafir eder. Bu durum, Şeref’le Demet’in ilişkisinde de beklenmedik bir etki yaratır. Sami Bey’in Aynur Hanım’la aralarındaki sorunları halletmesinin ardından, yeni ailesiyle Kuzey’i tanıştırma zamanı gelir. Aile içinde yüzüklerin de takılacağı bugünde, Kuzey en yakınlarının ihanetiyle yaralanır. Simay'ın çalıştığı gece kulübüyle başı belaya giren Kuzey bu durumun daha da üstüne gidiyor. Komiser onu ne kadar korumaya çalışsa da o daha çok batırıyor.

Barış'ın Burak Çatalca'lı için bazı bitirme planları var ve bu planların işe yarayıp yaramayacağı merak konusu.

Venüs ve Burak'ın arasından su sızmıyor ve iki Barış düşmanının neler yapacağı merak ediliyor.Kuzey Güney yeni bölümünde Kuzey Simay'ı kurtarmak için tekrar kulübe gidecek. Simay'ın adam öldürmesi Şeref komseri harekete geçirecek. Kuzey'in eski düşmanı ile hesaplaşması ise çok kan aktıracak gibi. Ancak iyi niyetle sarf ettiği bu çabası, herkesin unuttuğu eski bir düşmanı gün yüzüne çıkarıyor. Bundan sonrasında da hem Simay’ı, hem de Kuzey’i daha tehlikeli bir dönem bekliyor. Zeynep’in verdiği adrese giden Kuzey, kulüpte karşılaştığı manzaradan sonra Simay’a sırtını dönüp gidemez. Ne olursa olsun Simay orada çalışmamalıdır. Ancak Kuzey’in iyi niyetle sarf ettiği çaba, herkesin unuttuğu eski bir düşmanı gün yüzüne çıkarır. Bundan sonra hem Simay’ı, hem de Kuzey’i daha tehlikeli bir dönem beklemektedir.

CEMRE KUZEY'İ KURTACAK MI?

Cemre ise yaşananları öğrendiğinde, Zeynep’in Kuzey’le bağını sürdürmek için tüm yolları denemesinden huzursuzdur. Geçmişte Banu’yu yalnız bırakmasının pişmanlığını yaşayan Ebru Sinaner, ikinci kez aynı hataya düşmemeye kararlıdır. Ebru’nun kızının tedavi süreciyle ilgili kararı, Güney’in köşkteki bütün huzurunu kaçırır. Şirkete geri dönen Burak Çatalcalı, geçirdiği kazayla ilgili aklındaki hedefi ilan ettiğinde, saflar değişmek zorunda kalır. Cemre, Kuzey’in başının yeniden derde girmemesi için harekete geçtiğinde, büyük bir sürpriz yaşar. Kuzey’le baş başa geçirecekleri dakikaların büyüsü uzun sürmez. Bu buluşmada, Kuzey’in Güney’le ilgili küllenen şüphelerini alevlendirir. Öte yandan Barış, Cemre’yle yaptıkları anlaşmayı bozmak üzeredir. Ona göre artık bu sahte evlilik gerçeğe dönmelidir.

Muhteşem Yüzyıl 84. bölüm 30 Ocak

GOOGLE REKLAMLARI


Malkoçoğlu Muhteşem Yüzyıl 84. bölümde diziye geri dönüyor! Muhteşem Yüzyıl heyecan dolu yeni bölüm ile 30 Ocak Çarşamba akşamı ekranlarda olacak.Hürrem, Şah Sultan’ın bir dost olmadığını anlıyor. Süleyman’ın da desteğini arkasına alan Hürrem, düşmanlarına meydan okuyor. İbrahim Paşa’nın yası devam ederken, haremde bir eğlence düzenliyor.Bu eğlence, Hatice Sultan’ı çılgına çeviriyor. Mihrimah, Taşlıcalı Yahya’nın tavrıyla hayal kırıklığına uğrarken, Malkoçoğlu Bali Bey İstanbul’a geri dönüyor. Süleyman’a düzenlenecek bir suikastın haberini veriyor. İntikam yemini eden Hatice ise, Hürrem’in canını alması için hareme Diana’yı sokuyor...

Şah Sultan’ın başka niyetleri olduğunu anlayan Hürrem, oklarını çıkarmak için fazla beklemez. Daha İbrahim’in kırkı dolmamıştır ki haremde bir eğlence düzenler. Hatice, eğlenceyi duyunca çılgına döner.  Ve buna engel olmak için hareme gelir.

Malkoçoğlu, payitaht yolunda saldırıya uğrar. Ancak o ve adamları bu saldırıdan kurtulmayı başarır. Öte yandan İbrahim’in ölümünün yankıları devam etmektedir. Papa, Süleyman’ın yalnız kaldığını düşünüp onu yok etmek için harekete geçer.

Şehzade Mehmet ise sancağa çıkacağı günü beklemektedir. Ancak Süleyman bunu ertelemeye karar verir. Şehzade Mustafa da babası gibi düşünmektedir. Hünkarın bu kararı almasında Şehzade Mustafa’nın payı olduğunu düşünür.
Mahidevran, Mihrimah ve Taşlıcalı arasındaki ilişkilerinin devam ettiğini fark eder. Bir seçim yapması konusunda ona baskı yapar. Mustafa’ya olan sadakatiyle, Mihrimah’a duyduğu aşk arasında bir seçim yapmak zorundadır.

Hürrem’in desteğiyle Diyarbakır Beylerbeyi olan Rüstem’e vezirlik yolu açılır. Bu durumdan rahatsız olan Lütfi Paşa ve Şehzade Mustafa, Hürrem ve taraftarlarına karşı tedbirli olmak konusunda anlaşır.

Hatice, İbrahim’in kırkı için mevlit okutur. Haremdeki hemen hemen herkes bu mevlittedir. Tabii Hürrem hariç. Haremde kalan Hürrem’i büyük bir tehlike beklemektedir. Hürrem ve Şah Sultan arasında neler olacak? Hatice, Hürrem’den intikamını alabilecek mi? Aniden gelen Malkoçoğlu nelere sebep olacak? Hürrem’i bekleyen tehlike ne? Bütün bu soruların cevabı Çarşamba akşamı Star Tv’de.

Pis 7li 54. Bölüm 30 ocak

29 Ocak 2013 Salı
GOOGLE REKLAMLARI


Mahalledeki lise yaninca, devlet burada okuyan çocuklari, civardaki liselere yerlestirir; ancak dördü erkek üçü kiz lise ögrencisi açikta kalirlar. Devlet, onlari da özel bir okula yerlestirmek durumunda kalir. Mahallenin haytalari, zengin ailelerin çocuklari ile ayni çati altinda bulusunca çatisma da baslar çünkü okulun 7 yeni ögrencisi tam bir "Pis Yedili" çetesi gibidir. Her birisinin de lakaplari vardir.

"Bayrampasali", "Or. co..", "Kar Beyaz" ve "Trafo" lakapli erkeklerin yani sira sarisinligi sebebiyle "Cimbom", esmerligi yüzünden "Kara Biber", her ise karismasi sebebiyle adi "Salça"ya çikan kizlar, kisa sürede kolejin altini üzerine getireceklerdir.İkoncanlar, Pis Yedili'nin yatı batırdıklarını kanıtlamak için Orço'nun ağzından laf almak için Alis'i ikna ederler. Alis ve Orço, akşam yemeği için çıktıklarında başlarına geleceklerden habersizdirler.Pis Yedili bir dilek ağacına dileklerini asmak için gittikleri sırada Salça yere düşen bir dileği merakına yenik düşerek okur. Sonra kağıtta yazan dileği gerçekleştirme fikriyle herkes ağaçtan yazılmış bir dilek kağıdını alır ve Pis Yedili yardımlaşarak mahallede tanıdıkları bu insanların dileklerini gerçekleştirip onları mutlu etmek için seferber olurlar.

Elçin, Okul Mezunları Derneği yararına Kolpa konseri düzenlemiştir. Okulda kurulan standta satışı yapılan biletlerin fiyatını öğrenen Pis Yedili konsere gidemeyeceğini anlar.

Bayrampaşalı, yatın batmasıyla ilgili gerçeği diğerlerinin haberi olmadan Can'a söylemek üzere onu konuşmaya çağırır.
Pis Yedili bir dilek ağacına dileklerini asmak için gittikleri sırada Salça yere düşen bir dileği merakına yenik düşerek okur. Sonra kağıtta yazan dileği gerçekleştirme fikriyle herkes ağaçtan yazılmış bir dilek kağıdını alır ve Pis Yedili yardımlaşarak mahallede tanıdıkları bu insanların dileklerini gerçekleştirip onları mutlu etmek için seferber olurlar.
Elçin, Okul Mezunları Derneği yararına Kolpa konseri düzenlemiştir. Okulda kurulan standta satışı yapılan biletlerin fiyatını öğrenen Pis Yedili konsere gidemeyeceğini anlar.
Bayrampaşalı, yatın batmasıyla ilgili gerçeği diğerlerinin haberi olmadan Can'a söylemek üzere onu konuşmaya çağırır.
52. Bölüm
Furkanlar batan yattan filikayla kurtulmuşlardır. Kıyıda ise, Pis Yedili ile karşılaşınca yatın batmasını onların tezgahladığından şüphelenirler.

Okulun ortaklarından Mithat Bey, diğer ortakların da aileye önem verdiği gerekçesiyle Esma Sultan'ın kocasıyla tanışmak için birlikte akşam yemeğine çıkarlar. Esma Sultan, Hasan Paşa'ya kendisine sahte bir koca bulmasını ister. Hasan Paşa da Dizel'den rica eder. Yemek sonunda Esma Sultan, Dizel'e aşık olmuştur.

İkoncanlar, Pis Yedili'nin yatı batırdıklarını kanıtlamak için Orço'nun ağzından laf almak için Alis'i ikna ederler. Alis ve Orço akşam yemeği için çıktıklarında başlarına geleceklerden habersizdirler

Sakarya Fırat 132. Bölüm 30 Ocak

GOOGLE REKLAMLARI


Altan Yüzbaşı, Uğur, Durali ve Halis sivil olarak sınır ötesine gitmek için hazırlıklarını yaparlar.Görev iznini çok zor veren Hüsamettin Albay, onları dikkat etmeleri konusunda uyarır.Osman’a ulaşmak için zamana karşı yarışan Barut Yüzbaşı, Uğur, Durali ve Halis hızla hedefe ilerlerken, Miro da Osman üzerinde çalışmaya devam etmektedir.Osman’a sürekli ilaç vererek düzenli bir şekilde örgüt propagandası yapar.Barut Yüzbaşı ve diğerlerinin zamana karşı yarıştığı bu operasyonda çıkan çatışmada, herkesi şok eden bir gelişme yaşanır ve yürekler ağıza gelir.Diğer taraftan Halil’in Nilgün’le evlenmek istediğini duyan Melike ve Erkan babalarına tepki gösterirler.Jiyan’ın yakalanması ise Teo ve Bakır’ı harekete geçirir. Sakarya Fırat 132. yeni bölümüyle TRT1 ekranlarında… Miro’nun Osman’la ilgili özel planları vardır ve Teo da bu planın bir parçası olmak için onların yanına gider.Osman için zaman daralmaktadır.

Ama Barut Yüzbaşı ve emrindeki Poyraz Timi çok büyük bir iş başararak Jiyan’ı ele geçirir. Şimdi tek hedef Jiyan’ı konuşturmak ve Osman’ın nerede olduğunu öğrenmektir.

Görev iznini çok zor veren Hüsamettin Albay, onları dikkat etmeleri konusunda uyarır.Osman’a ulaşmak için zamana karşı yarışan Barut Yüzbaşı, Uğur, Durali ve Halis hızla hedefe ilerlerken, Miro da Osman üzerinde çalışmaya devam etmektedir.Osman’a sürekli ilaç vererek düzenli bir şekilde örgüt propagandası yapar.Barut Yüzbaşı ve diğerlerinin zamana karşı yarıştığı bu operasyonda çıkan çatışmada, herkesi şok eden bir gelişme yaşanır ve yürekler ağıza gelir.Ayni topraklardan dogan, ayni topraklarda akan iki nehrin, ayriliga, bölünmeye karsi savasi: Sakarya Firat. Uzman Çavus Osman Kanat, gönüllü seçtigi askerlik mesleginin parlak mensuplarindan. Usta bir nisanci, gözü kara bir savasçi. Güneydogu’da, hararetin en yüksek oldugu noktalarda sayisiz göreve katilan, kritik zamanlarda daima kendini göstermis, üstlerinin dikkatini çekmis genç bir asker.

Bir avuç arkadasiyla birlikte, sinirdaki Çeliktepe Karakolu’nda görev yapan Osman Kanat, bir çatisma sonrasi sigindigi Mürsel Aga’nin evinde, hayatinin akisini degistrecek bir genç kizla karsilasir; Nihan. Mürsel Aga’nin küçük kizi Nihan, hukuk fakültesini henüz bitirmistir; etkileyici, güzel ve akilli. Osman ve Nihan arasinda baslayan yakinlasma, zaten bir türlü durulmayan aileyi dalgalandirir. Bu olayin hemen akabinde yasayan karakol baskini ise, isleri iyice karistiracaktir. Çeliktepe’nin üç sehit verdigi ve kahramanca püskürttügü çatismayi planlayan ve yöneten ise, Mürsel Aga’nin büyük kizi Necla, meshur ismi ile Küpeli Necla’dir. Osman ve Necla arasinda giderek bireysel bir kedi fare oyununa dönen bu ölümcül mücadele içinde Nihan, ideallerinin ve askinin pesinde tutunmaya çalismaktadir.

Bir yanda Osman’in ve arkadaslarinin diken üstündeki aileleri, diger yanda türlü zorlukla mücadele eden bölge insani… Ve kaderlerin kesistigi noktada, kan ve atesin, barut ve dumanin içinde yesermeye çatisan bir ask… Sakarya Firat, Çeliktepe’deki kahramanlarin hikayesidir. Minnet borçlu oldugumuz, bilmedigimiz, unuttugumuz; al bayraga kanini veren yigitlerin hikayesi…

30 Ocak mac Program Listesi

28 Ocak 2013 Pazartesi
GOOGLE REKLAMLARI

Xanthi - Veria  
Sivasspor - Fenerbahçe
Triumph Moscow R. - Banvit
Cezayir - Fildişi Sahili         
Togo - Tunus
Heidenheim - Erfurt              
 Ulm - Galatasaray
Zwolle - Heracles
Wehen - Stuttgarter Kickers
Antalyaspor - Mersin İdman Yurdu
Kortrijk - Cercle Brugge
Anderlecht - Genk
Paulista - Mirassol
St Johnstone - Aberdeen
Arsenal - Liverpool
Everton - West Brom
Norwich - Tottenham
Huddersfield - Crystal Palace
Psv Eindhoven - Feyenoord
Celtic - Kilmarnock
Hearts - Dundee
Ross County - Hibernian
St Mirren - Inverness Ct
Fulham - West Ham
Manchester Utd - Southampton
Reading - Chelsea
Pacos Ferreira - Benfica
Real Madrid - Barcelona                              
          

Hayvanlarla iletişim stresi azaltıyor

GOOGLE REKLAMLARI


Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Türel Özkul, Türkiye'de bilimsel anlamda ilk kez gerçekleştirdikleri hayvan destekli terapiyle, yaşlıların ve çocukların stres seviyelerinde düşüş gözlediklerini bildirdi.Özkul, UÜ ile Bursa Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokolle hazırlanan ''Yaşlı ve Çocuk Bireylerde Hayvan Destekli Terapilerin Uygulanması'' projesinin başarıyla yürütüldüğünü, projeyi üç aşamalı olarak huzur evinde, üniversitenin at ünitesinde ve rehabilitasyon merkezinde yaptıklarını bildirdi. İnsan-hayvan etkileşimine yönelik çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Özkul, bu çalışmaların önemli bir dalı olan ''hayvan destekli terapiler'' üzerine yoğunlaştıklarını ifade etti.

Hayvan destekli terapilerin Türkiye'de çok yeni bir konu olduğuna dikkat çeken Özkul, bunun çok iyi anlaşılması gerektiğini belirterek, ''Yurt dışında gerçekleştirdiğimiz bazı projeler oldu. Osmanlı'dan bugüne hayvanlarla iç içe yaşayan bir toplum olarak Türkiye'de bu projeleri daha iyi yapacağımızı düşündük. Bu kapsamda da ilk olarak UÜ ile Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan bilimsel iş birliği protokolü kapsamında 3 aşamalı bir proje gerçekleştirdik'' diye konuştu.
''RETRİEVER CİNSİ COFFE'NİN BULUNDUĞU GÖNÜLLÜ TİM, YAŞLILARI ZİYARET ETTİ''

Köpeğine kendince eğitim verenlerin veya atla ilgilenen herkesin bu terapileri yapabileceğine ilişkin Türkiye'de yanlış bir düşüncenin oluştuğunu vurgulayan Özkul, şöyle devam etti:

''Biz bu tarz terapileri biraz daha bilimsel platforma ve resmi formata kavuşturmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda tüm izinlerimizi aldıktan sonra haftanın bir günü Murat Demir ve köpeği Coffee'den oluşan gönüllü timimizle yaşlılarımızı ziyaret ettik ve 15 dakikalık seanslar uyguladık. Seanslardan önce ve sonra çeşitli biyokimyasal ölçümler yaptık. Bu ölçümlerin sonunda da şunu gördük: Yaşlılarımızdaki stres seviyesi Coffee ile gerçekleştirilen terapiler sonucunda azaldı. Bunu biyokimyasal ölçümlerle ortaya koyduk.''
''DİL VE KONUŞMA GÜÇLÜ ÇEKEN ÇOCUKLARA ÇITIR VE COFFE İLE SEANS''

Projenin ikinci kısmında bir rehabilitasyon merkezinde, dil ve konuşma terapistleriyle bir araya geldiklerini anlatan Özkul, şunları kaydetti:

''Bu aşamada, köpeklerle yaptığımız terapilerle dil ve konuşma güçlüğü çeken çocuklarımızda konuşma aktivitesini daha iyi hale getirmeyi hedefledik. Yine gerekli izinlerden sonra haftanın bir günü Çıtır ve Coffee ile seanslarımıza başladık. Buradaki terapileri de bilimsel platforma taşıdık ve çocuk gelişim uzmanları tarafından gelişim testleri uyguladık. Çalışmadan önceki ve sonraki testleri karşılaştırdığımızda, 6 hafta sonunda çocukların kendi engel ve yaş grubundaki çocuklara göre çok daha iyi gelişim gösterdiklerini ortaya koyduk.''
ÜÇÜNCÜ AŞAMA: ZİHİNSEL ENGELLİLERE ATLARLA TERAPİ

Çalışmanın üçüncü kısmını atlarla gerçekleştirilen terapinin oluşturduğunu, bu çalışmayı da UÜ Veterinerlik Fakültesi'nin at ünitesinde yürüttüklerini belirten Özkul, ''UÜ Mennan Pasinli Meslek Yüksekokulu öğretim kadrosu ve binicilik eğitmenlerinin katılımıyla zihinsel engelli öğrencilere atlarla terapi uyguladık. Atlarla yapılan gezi öncesi ve sonrası çocuklarımızdan aldığımız tükürük örneklerinden biyokimyasal analizler yapıldı ve çocukların stresinin azaldığını tespit ettik. Ayrıca, hayvanlarla iletişimin çocuklarda kendine güveni arttırdığını, rahatlamayı sağladığını, fiziksel olarak da pozitif gelişim sağladığını gözlemledik'' şeklinde konuştu. Bu projelerin devam etmesi gerektiğini belirten Özkul, projeleri gerçekleştirirken bir standarda kavuşmasının çok önemli olduğunu ifade etti.
GÖNÜLLÜ MURAT DEMİR VE KÖPEĞİ COFFEE

Golden Retriever ırkı köpeği Coffee ile gönüllü olarak projelerde yer aldıklarını belirten Murat Demir, altı yaşında olan Coffee'nin özel eğitimler aldığını ifade ederek, şunları söyledi:

''Türel Hoca ile üniversitede bir etkinlikte tanıştık. Orada biz Coffee ile müzik eşliğinde tango yaptık. Hocalarda olaya bilimsel olarak baktıkları için Coffee ile aramızdaki iletişimi gördüler. Terapi için böyle bir köpeğe ve gönüllüye ihtiyaçları varmış, bu sayede tanıştık. Biz de çok mutluyuz. Seçilme süresi ve sonrası 6 ay kadar sürdü. Onların gelişimine katkıda bulunmak çok mutlu ediyor. Biz de özlüyoruz onları, her hafta terapilere katılmayı bekliyoruz. Huzurevindeki terapilerimiz de çok güzeldi. Huzurevinde kalan Meryem Teyze, 'Çocuğum, ben sizleri unutur muyum? Coffee gelecek diye gün sayıyorum' demişti. Bu benim için çok büyük bir mutluluk.''

Sokak köpeği Çıtır'ı sahiplenen ve onu pozitif metotlarla terapilere uygun hale getiren gönüllü Jale Üntürk, ''Köpekleri severek eğittiğimiz için onlar da insanlara ön yargısız davranıyorlar. Pozitif köpek eğitimi almış köpekler, hiçbir canlıya zarar vermek amacında olmadıkları için onları terapi köpeği olarak kullanabiliyoruz. Çıtır'ı Nisan 2012'de Şanlıurfa barınağından sahiplendim. Aslında o bir sokak köpeği. Pozitif eğitimle ona bazı davranışları öğrettim. Çıtır, sokak hayvanlarının pozitif eğitimle davranış edinebileceklerinin Türkiye'de en güzel örneği. Kendi adıma çok mutluyum. Türkiye'de bu tarz çalışmalar yaygınlaştırılmalı'' diye konuştu.

kaynak:Sabah

Bebeklerde emziğe çok dikkat edilmesi gerekiyor

GOOGLE REKLAMLARI


Bebeklerde emziğe dikkat!Denizli Devlet Hastanesi KBB Uzmanı Dr. Melih Üstel, sigara dumanına maruz kalan ve yatarak beslenen çocuklarla emzik kullanan bebeklerde, orta kulak iltihabının daha sık görüldüğünü söyledi. Üstel, bu hastalığın östaki borusunun uygunsuz çalışmasına, adenoid denen geniz etine ve çok sık üst solunum yolları enfeksiyonları geçirmeye sebep olduğunu, bağışıklık sisteminin yetersiz kaldığı durumlarda ise orta kulakta sıvı toplanması şeklinde ortaya çıktığını ifade etti: "Çocukluk çağında soğuk algınlığından sonra en sık görülen hastalıklardandır. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalır ancak anaokulu ve ilkokul döneminde tekrar artar. Çocukların 5 yaşına kadar dörtte üçünde, mutlaka bir kez bu enfeksiyonun görüldüğü saptanmıştır. 12 yaşından sonra görülme sıklığı azalır."

'EMZİK VE İNEK SÜTÜ, ORTA KULAK İLTİHABINI TETİKLİYOR'

Uzm. Dr. Üstel, orta kulak iltihabını arttıran faktörlerin sık geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları, alerjik hastalıklar, bağışıklık sistemindeki bozukluklar, anne ve babanın çok enfeksiyon geçirmesi olduğunu belirtti: "Anaokulu, yuva veya kreşe giden, sigara dumanına maruz kalan çocuklar bu enfeksiyona daha sık yakalanmaktadır. Bebek ve çocukta emzik kullanımı, anne sütü yerine inek sütüyle beslenme de bebeklerde orta kulak iltihabını tetiklemektedir. Yatarak beslenen çocuklarda iltihap sıklığı artmaktadır. Bu nedenle bebekler, anne sütünü emme pozisyonunda beslenmelidir. Ayrıca anne ve babası çok enfeksiyon geçirenlerde de hastalık daha sık görülmektedir."

Orta kulak iltihabının en sık görülen belirtisinin ateşlenme olduğunu vurgulayan Melih Üstel, bebeklerde genellikle kulak ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, huzursuzluk, uykusuzluk, kulakları ve saçı çekmek gibi bulgular görüldüğünü aktardı. Üstel, sözlerine şöyle devam etti: "Eğer iltihap kulak zarını delerse kanlı ya da iltihaplı akıntı oluşur. Bazen yüz felci, kusma, ishal, kulak arkasında şişlik, baş dönmesi ve dengesizlik gibi belirtiler göze çarpar. Orta kulak iltihabı, hiç tedavi edilmeden bile 48 saat içinde düzelebilir, bazen de iyileşme üç haftaya kadar sürebilir."

'HİJYEN, İLTİHABI ÖNLEMEYE YARDIMCI OLUR'

Orta kulak iltihabından korunma yollarını da anlatan Üstel, şunları kaydetti: "Bebek ve çocuğun temizliğine önem verilmelidir. Hijyene dikkat edilmeyen durumlarda, orta kulak iltihabı daha sık görülmektedir. Bu yüzden bulunduğu ortamın hijyenik olmasına özen gösterilmelidir. Bebek mutlaka en az 6 ay boyunca anne sütüyle beslenmelidir. Beslenme yatırarak değil, 45 derecelik açıyla ya da oturtarak olmalıdır. Bebek ve çocukların kulağı, kulak çöpüyle temizlenmemelidir. Üst solunum yolları enfeksiyonu geçirmekte olanlardan bebek ve çocukları uzak tutmak gerekir. Yaşanan ortamların, ev ve sınıfların sık sık havalandırılması, bebek ve çocukların aşılarının mutlaka düzenli yaptırılması gerekir."

kaynak:sabah

Yüksek topuklu ayakkabı giyenlere kötü haber

GOOGLE REKLAMLARI


Ayak Sağlığı Uzmanı (podiatrist) İsmail Tuncel, ''Bir kadının 1 saat yüksek topuklu ayakkabı ile yürümesi, 12 saat dar bir ayakkabı ile yürümesine eşdeğerdir'' dedi.Bursa'da sahibi olduğu Ayak Sağlığı Merkezi'nde hizmet veren Tuncel, ayaklarda açığa çıkabilecek sorunlara karşı vatandaşın yeterince bilgi sahibi olmadığını söyledi. Tuncel, her şeyin başının sağlık, sağlığın da başının ''ayak'' olduğunu dile getirdi.

Türkiye'de sınırlı sayıda podiatrist olduğunu öne süren Tuncel, ''Bu konuda eğitim almamış kişilerce yapılan bakımlarda yöntem farklılıklarından dolayı hastaların çoğu, gereksiz yere acı çekiyor. Tırnak batığı ve nasır alma gibi operasyonlar, steril ortamlarda yapılmadığı takdirde bulaşıcı hastalıklara yol açmaktadır'' dedi.
BATIK TIRNAĞA 20 DAKİKALIK TEDAVİ

Ayak sağlığı üzerine 2006'da Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitimini tamamladığını dile getiren Tuncel, şunları söyledi:

''Bu tarihten itibaren, ayaklarında sıkıntı olan binlerce kişiyi iyileştirdim. Şu ana kadar olumsuz bir durumla karşılaşmadım. Batık tırnak gibi durumlarda 20 dakika süren bir tedavi yöntemimiz var. Kişinin ilk önce ayak yapısını çözüyor, ardından elle tedavi yöntemine başlıyoruz. Sinir uçlarını bloke ediyoruz ve hasta ayağa kalktığında bale yapacak veya futbol oynayacak kadar iyileşiyor.''
TOPUKLU GİYEN KADINLAR DİKKAT

Tuncel, topuklu ayakkabı giyen kadınların çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Bir kadının, 1 saat yüksek topuklu ayakkabı ile yürümesi, 12 saat dar bir ayakkabı ile yürümesine eşdeğerdir. Bir bayanı ele alalım, özel günlerde 10-15 santimetre yüksekliğinde topuklu ayakkabı giyiyor. Bu bayanının 12 saat dar bir ayakkabı giymesi, 1 saat topuklu giymesi ile aynıdır. Bu süre zarfında vücudunun görebileceği zarar, 12 kat daha fazladır. Bu kişide tırnak batığı, mantar, parmakta deforme, ayakta duramama ve yürüyüş bozukluğu sorunları başlar. Bir kadının baldır yapısı 2 duble bardak görünümündedir, ama topuklu giyen kadınların baldırının yapısı tek duble görünümüne dönüşür. Baldır kasları küçüldüğü için kasları süzülmeye başlar. Ayakta şekil bozuklukları çıkar, vücutta kamburluk oluşabilir, bel ve varis sorunu arkasından gelir.''
BAŞ AĞRISININ EN BÜYÜK NEDENİ BATIK TIRNAK

Türkiye'de çalıştığı işe göre 6, 12, 24 saat ayakkabısını hiç çıkarmayan kişiler olduğuna dikkat çeken Tuncel, şöyle devam etti:

''Bazıları da 'Ayakları ayakkabının içinde görünmüyor' diye bu konuyu hiç ciddiye almaz. Hastanelerdeki operasyonların ardından hasta 3 gün uyuyamıyor, 20 gün ayakkabı giyemiyor. Bunu bilen kişiler de bu sıkıntıları çekmemek uğruna tedavi olmuyor. Bize geliyorlar ve bunların büyük çoğunluğu başının ağrıdığı söylüyor. Ayak filmini çekiyoruz ve kesinlikle görüyoruz ki; bu baş ağrılarının en büyük sebeplerinden biri batık tırnaklar. 6 çeşit batık tırnak şekli vardır. Biz bu incelemeleri yaptıktan sonra tedavi yöntemine geçiyoruz. Batık tırnak yanlış ayakkabı ve çorap kullanımı, ağızdan alınan tablet ve hatalı tırnak kesimi gibi işlemlerin ardından yavaş yavaş oluşur. Devamında çok şiddetli baş ağrıları başlar. Hastalarımızın tamamı batık tırnak tedavisinin ardından bağ ağrısı şikayeti geçtiği için binlerce teşekkür ediyor.''

Podiatrist Tuncel, Türkiye'de ayakkabı giyme kültürünün gelişmediğini belirterek, ''Bazı kişiler arkadaşlarından gördüğü ayakkabıyı hemen satın alıp giyiyor. Bu çok yanlış. Herkes hayatında bir kere de olsa podiatriste gitmeli ve kendisine uygun ayakkabı seçimini yapmalıdır. Kişilerin ayaklarına biz, Mısırlı, Romalı, Yunanlı, Türk ayağı gibi isimler koyarız. Hastalarımızın ayaklarının taraklı, taraksız olmasına göre ayakkabı seçiminde yardımcı oluruz. Ayak filmini çekeriz ve ayağından aldığımız ip uçları ile o kişiyi belki de çok iddialı olacak ama kendisinden daha iyi tanırız'' diye konuştu.

Kaynak:Sabah

Yer Gök Aşk 105.Bölüm 28 Ocak

GOOGLE REKLAMLARI


Mümtaz’la karşılaşan Sevda şoke olur; Mümtaz’dan kendini kurtarması hiç kolay olmayacaktır...  Ali Ömer ise, Linda’ya karşı sorumluluğu ve Sevda’ya duyduğu aşk arasında kalakalmıştır. Ama güç de olsa bir karar vermek zorundadır...  Sevda’dan kurtulmanın yolunu arayan Hamiyet sorunu kökten çözmeye karar verir. Linda ve Mümtaz’la yaptığı planlar şeytana pabucunu ters giydirecek türdendir...  Sultan’ın evlenmesi Yiğit’i deli eder. Üstelik Sultan ve Reşit bir sürpriz daha yapacaklardır… Yılmaz, Münevver’in daha fazla üzülmesini istemez. Hamiyet’e rağmen Sultan ve Yiğit’i davet eder. Artık yüzükleri takma vakti gelmiştir… Bade ve Mehmet geri dönerler, ama herkes onları dışlar. Ne var ki, Mehmet’in pes etmeye niyeti yoktur…            Münevver’i isteme vakti gelir çatar. Hamiyet’in tavrı ve hiç beklenmedik iki konuk geceye damgasını vuracaktır. Bu sırada Sevda’nın başına gelenlerden kimsenin haberi olmayacaktır…Sevda ne olduğunu anlamadan Mümtaz onu kaçırmıştır. Sevda"nın artık yapabileceği bir şey kalmamıştır… Mehmet ile Bade"nin konağa gelişleri ve verdikleri haberler herkesi şoke etmiştir. Ne yazık ki, Bade yine bebeğini kaybetme riskiyle karşı karşıya gelir... Yılmaz, kopan kıyamete rağmen Münevver ve Yiğit"in nişan yüzüklerini takar. Üstelik Hamiyet"e bir sürprizleri daha olacaktır…

Sevda"nın konakta olmadığı anlaşıldığında Ali Ömer şoke olur. Ne yazık ki Sevda"nın isteyerek kaçtığına inanır ve çok kritik bir karar alır… Sevda ise Mümtaz"ın elinde zor anlar yaşamaktadır. Mümtaz"ın derdi sadece para koparmak da değildir… Münevver ve Yiğit"in nişanlanmasına deliren Hamiyet, ne yapıp edip onları engellemeye yemin eder…
Sevda bir yolunu bulup kaçırıldığını haber verir. Ali Ömer hemen yola çıkar. Ancak Sevda"yı bulduğunda karşılaşacağı manzara hiç de umduğu gibi olmayacaktır…

O Ses Türkiye 18.bölüm 28 ocak

GOOGLE REKLAMLARI


Hadise, Murat Boz, Mustafa Sandal ve Hülya Avşar en iyi sesi bulmaya çalışacak.
Yarışmacıların her hafta sesleri ile müzik dünyasının starlarını etkileyeceği yarışmada hangi sesin büyük ödüle layık olduğuna izleyiciler karar verecek.
Hadise, Murat Boz, Mustafa Sandal ve Hülya Avşar’ın koçluğundaki yarışmacılar Türkiye’nin en iyi sesi olmak için her hafta kıyasıya mücadele verecek.

Karadayı 16. Bölüm 28 ocak

GOOGLE REKLAMLARI


Feride, Ayten'in gelişinden sonra Mahir'le arasına duvar örer. Mahir ilk kez Feride'yi kaybetmekten korkar ve duygularını dillendirmek ister.

Mahir, Yasin'den davanın seyrini değiştirebilecek bir bilgi edinir. Yasin, Serra'nın ilk ifadesinin değiştiğini görmüştür. Mahir bu bilgiyi araştırırken Turgut da Nazif'in ilk cinayet dosyasının peşine düşer.

Melih'in Nazif'le yaptığı röportajın değiştirilerek yayınlanması herkesi şok eder. Melih, Kara ailesinden özür dilemek ister ve hiç beklemediği bir sürprizle karşılaşır.  Mahir, Yasin'den davanın seyrini değiştirebilecek bir bilgi edinir. Yasin, Serra'nın ilk ifadesinin değiştiğini görmüştür. Mahir bu bilgiyi araştırırken Turgut da Nazif'in ilk cinayet dosyasının peşine düşer.

Melih'in Nazif'le yaptığı röportajın değiştirilerek yayınlanması herkesi şok eder. Melih, Kara ailesinden özür dilemek ister ve hiç beklemediği bir sürprizle karşılaşır.

Feride, Mahir gerçeğini bir önceki bölümde öğrenmişti. Feride, Turgut'u dost bilerek Mahir konusunda Turguttan akıl alır. Mahir, Feride'nin gerçekelri öğrendiğini anlayınca kendisi de itirafta bulunmaya karar verir, Feride'nin tepkisi Mahir'i şaşırtacaktır.

Komiser Yasin, Mahir'e bir oyun oynar. Mahir ise Yasin'in, babasının davasıyla ilgisi olduğundan şüphelenmeye başlar. Bu sırada Turgut'un Yaver'in kim olduğunu açıklaması herkeste şok etkisi yaratır.

Feride, dava dosyalarını incelemek için Mahir'i evine çağırır. Mahir, ilk kez Feride'nin başka yüzleriyle tanışır. Mahir'den yana hayal kırıklığına uğrayan Ayten ise, Feride'nin karşısına çıkmaya karar verir...

Karadayı yeni bölüm de Mahir; Ayten'in Feride ile konuştuğunu öğrenecek mi?

Mahir (Salih İpek) Feride'den ayrılıyor mu? Yoksa Mahir ile Feride'nin aşkı devam edecek mi?

Yılan Berdan hapiste neler yapacak? Yılan Berdan mapusta Nazif Kara'nın başına bela mı olacak? Yoksa Nazif Kara ile dost mu olacak?

Soluksuz izlenen dizide gelişmeler ard arda birbirini takip ediyor. Ayten intikamını alıyor. Mahir'i Feride'ye kaptırmanın acısıyla kendini Feride'nin yanında bulur. Bakalım yeni bölümde bu kez Feride gerçekleri öğreniyor.
Mahir'in kendisine yalan söylediğini anlayan Feride, Turgut'a akıl danışır. Mahir ise Feride'ye gerçekleri açıklamaya karar verir. Feride'nin tepkisi Mahir için büyük bir sürpriz olacaktır.
Komiser Yasin, Mahir'e bir oyun oynar. Mahir ise Yasin'in, babasının davasıyla ilgisi olduğundan şüphelenmeye başlar. Bu sırada Turgut'un Yaver'in kim olduğunu açıklaması herkeste şok etkisi yaratır.
Feride, dava dosyalarını incelemek için Mahir'i evine çağırır. Mahir, ilk kez Feride'nin başka yüzleriyle tanışır. Mahir'den yana hayal kırıklığına uğrayan Ayten ise, Feride'nin karşısına çıkmaya karar verir.

Kayıp Şehir 19. Bölüm 28 Ocak

GOOGLE REKLAMLARI


Kadir ile Aysel arasında bir şeyler olmasından şüphelenen Elmas, Kadir’in karşısına dikiliyor. İkisi konuşurlarken İrfan geliyor ve o da Kadir’den bir açıklama bekliyor.

Aysel’in çantasından anahtarı gizlice alan Elmas, bunu ona nasıl geri vereceğini ve ne söyleyeceğini bir türlü bilemez. Meryem ise Seher’i eve geri getirmeye çalışır. Okul arkadaşı Aylin’i evine kadar takip eder. Ethem ile yine tartışan Seniha, ondan boşanmaya karar verir.

Ancak bu hiç kolay değildir. Ethem kızını ona vermeye niyetli değildir. Üstelik boşanmanın lafını duyar duymaz, anne ile kızını ayırır. Kadir ile konuşmaya kurutemizlemeciye gelen Aysel, onu gizlice dışarı çağırır. Ancak başbaşa konuşan ikiliyi iş yerinden biri gözetlemektedir. Üstelik fısır fısır konuşan ikili uzaktan çok samimi görünmektedir. Mide bulantısı yaşayan Zeynep bu durum değişmeyince hamilelik testi yapar. Fakat İsmail ile araları hala açıktır.
Ona yaklaşmaya çalıştığında ise İsmail, Seher’e yardım ettiği için ona kızar. Aysel’e ise sürpriz bir ziyaretçi gelir. Bu kişi Ethem’in karısı Seniha’dır ve ondan yapamayacağı bir şeyi istemek için kapısına kadar gelmiştir. Çaresiz kadına üzülen Aysel, her ne kadar ona yardım etmek istese de, bu çok zor bir durumdur ve Aysel ilk defa kararsız kalmıştır.

Gaziantepspor - Fenerbahçe 26 ocak müsabakası

26 Ocak 2013 Cumartesi
GOOGLE REKLAMLARI

Spor Toto Süper Lig’in 19. haftasında Gaziantepspor ile Fenerbahçe arasında oynanacak maçın bilet fiyatları açıklandı.
26 Ocak Cumartesi günü saat 19.00’da Kamil Ocak Stadı'nda oynanacak olan Gaziantepspor-Fenerbahçe maçı biletleri, Biletix satış noktası Gaziantepspor Store’dan satışa sunuldu. Maçın bilet fiyatları ise kale arkası 40 TL, maraton 50 TL, kapalı A-B 150 TL ve Gold 250 TL olarak belirlendi.
Ligde 2. Hafta maçında Cuma günü Gaziantepspor ile Fenerbahçe, Atatürk Stadyumu'nda karşılaşacak. Bülent Yıldırım maçı yönetecek hakem. İlk haftada kaybeden Gaziantepspor'un olumlu bir sonuç almaya ihtiyacı var. Ayrıca rakiplerine karşı iç sahadaki iyi performansın devamını istiyorlar. Fenerbahçe ise ligde kazanmaya devam etmek istiyor.Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Gaziantepspor, Fenerbahçe maçının hazırlıklarını Celal Doğan Tesisleri'nde teknik direktör Hikmet Karaman eşliğinde sürdürdü.
"GÜÇLÜ BİR TAKIMLA MÜCADELE EDECEĞİZ"

Karaman, Fenerbahçe'nin gücünü bildiklerini, saha içerisinde iyi mücadele edeceklerini anlatırken, "Güçlü bir takımla mücadele edeceğiz. Fenerbahçe Sanica Boru Elazığ maçında zorlansa da Türkiye liginin en önemli takımlarından biri. 4 as oyuncumuz eksik. Yeni katılan oyuncularla en iyi şekilde, hem fiziksel mücadele, hem aktif anlamda oyun disiplini ile kendi sahamızda oynayacağımız bu maçı kazanmak istiyoruz" dedi.

Teknik Direktör Hikmet Karaman, önümüzdeki haftalarda Trabzonspor, Beşiktaş, Bursaspor, Kasımpaşa gibi önemli takımlarla karşılaşacaklarını hatırlatırken şöyle konuştu:

"Ligde her an, her şey olabilir. Bütün bunların bilinci içerisinde çalışmalara devam edeceğiz. Mesela Sivas maçında eksiklerimiz olmasa ikinci yarı maçı lehimize çevirebilirdik. Fenerbahçe karşısına diğer maçlarda olduğu gibi 3 puan parolasıyla çıkacağız. İnşallah o maçtan da istediğimiz skorla ayrılırız."

Gaziantepspor, Spor Toto Süper Lig'de hafta sonu sahasında karşılaşacağı Fenerbahçe maçının hazırlıklarını sürdürüyor.

Celal Doğan Tesisleri'nde teknik direktör Hikmet Karaman yönetiminde gerçekleştirilen antrenman ısınma hareketleriyle başladı. Kırmızı-Siyahlılar, daha sonra iki ayrı gruba ayrılarak taktik ağırlıklı çalışma yaptı.

Sık sık çalışmayı durduran Karaman, oyuncularının daha dikkatli olmasını istedi.

Yeni transfer Dorge Rostand Kouemaha'nın da katıldığı antrenmanda sakatlıkları devam eden Yasin ve Orhan ise salonda çalıştı.

Bu bitki (Melisa) mutluluğu arttırıyor

24 Ocak 2013 Perşembe
GOOGLE REKLAMLARI


Dr. Ömer Coşkun, ‘melisa’ bitkisinin beyinde mutluluğu arttıran endorfin gibi hormonlara destek verdiğini söyledi.Dr. Ömer Coşkun, melisanın tüm dünyanın tanıdığı bir bitki olduğunu ve halk arasında 'oğul otu' olarak da bilindiğini belirterek, "Melisa bitkisi, beyinde mutluluğu arttıran endorfin gibi hormonlara destek veriyor" dedi.

Endorfin mutluluk hormonudur. Muzda ve çilekte de endorfin arttırıcı maddeler bulunur. Melisa sıcak suyla temas ettiğinde, içinde bir takım mutluluk verici maddeleri suya geçiriyor" diye konuştu.

Bitkisel çayların şekersiz tüketilmesi gerektiğini söyleyen Coşkun, "Çünkü şeker bir takım endüstriyel basamaklardan geçiyor ve yapısı değişebiliyor. En güzeli bitki çayına şeker koymamaktır. Bir diğer dikkat edilmesi gereken metaldir. Diyelim çayınıza şeker koydunuz. Ne yapacaksın? Bir kaşığı sokacaksın içine karıştıracaksın. Bu sırada bizim haberimiz olmadan bu metal kaşık bir takım reaksiyonlara uğruyor. Yani biz farkında olalım ya da olmayalım sıcak bitki çayının içine metal değdiğinde istemediğimiz bir takım reaksiyonlar oluşuyor. Bu yüzden bu önerilere lütfen dikkat ediniz" ifadelerini kullandı.

kaynak:Sabah

İşte Mide ağrısıyla başa çıkmanın yolları

GOOGLE REKLAMLARI


Sağlıklı beslenmeyen kişilerde görülen mide ağrısının pek çok nedeni vardır. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin A. Telli, mide ağrılarının nedenlerini ve bu ağrılarla nasıl başa çıkılacağını anlattı. Mide ağrısını, "Ani başlayan, kronik sürekli olabilen veya tekrarlayan karın üst orta bölgesindeki ağrı veya sıkıntı hissi." olarak tanımlayan Telli, erişkin nüfusun en az yüzde 25'inde mide şikayetlerine rastlandığını söyledi.

'İlaç veya besin intoleransı' olarak adlandırılan ağrının, aşırı miktarda yemek yeme, çok hızlı yeme, aşırı-yağlı besinler, stresli ortamlarda yenen yemekler veya çok fazla alkol veya kahve kullanılması, aspirin, ağrı kesici anti-romatizmal ilaçlar, bazı antibiyotikler, diyabet için kullanılan, aynı zamanda insülin direnci ve erken diyabette kullanılan metformin akarboz vs (glifor, glucobay vb.), yüksek kan basıncı (hipertansiyon) ilaçlarının çoğunluğu, kollesterol düşürücü ilaçlar, Parkinson hastalığında kullanılan ilaçlar, antidepresanlar, doğum kontrol hapları, vitaminler özellikle kansızlık için kullanılan demir içeren ilaçlar, kortizon içeren ilaçlardan kaynaklandığını anlatan Telli, ağrının diğer sebeplerini de şöyle sıraladı:

"Fonksiyonel hazımsızlık: En sık rastlanan kronik hazımsızlık sebebidir, muayene ve değerlendirme sırasında herhangi bir sebep bulunamaz, hastaların 2/3'si bu gruba girer. Psikososyal stres, mide ve barsak sinir sisteminde artan hassasiyet, mide boşalmasının gecikmesi veya besinlerle uyumsuzluk saptanmıştır. Selim fakat kronik sıkıntı ve şikayetler yaratan tedavisi güç bir durumdur.

Mide ve Barsak yüzeyinde fonksiyon bozukluğu: Hazımsızlık çeken hastaların yüzde 5-15 inde mide veya oniki parmak bağırsağı ülseri, yüzde 20 sinde ise mide-yemek borusu reflü hastalığı vardır. Hazımsızlık çeken yüzde 1 hastada Mide kanseri gözlenir ancak 55 yaşın altında çok nadirdir. Diyabet hastalarında, laktoz (süt proteini) intoleransında ve parazittik enfeksiyonlarda da hazımsızlık baş bulgudur.

Helicobakter Pylori enfeksiyonu: Aynı isimli bakterinin yol açtığı kronik olarak seyreden, peptik ülser hastalığına ve kronik gastritle sonuçlanan mide ve barsak enfeksiyonudur. Toplumda ülser olmadan kronik H. pylori gastriti(mide iç yüzeyi iltihabı) yüzde 20-50 oranında gözlenir. H.pylori bakterisine bağlı gastrit tespit edilen hastalarda aile hikayesi çok önemlidir. Ailesinde mide kanseri hikayesi olan bütün hastalarda H.Pylori bakterisi tedavisi tam olarak uygulanmalı ve bakterinin tam olarak yok edildiği kanıtlanmalıdır. H.Pylori bakterisinin özellikle ailesinde de mide kanseri hikayesi olanlarda mide kanseri oluşma riskini arttırdığı kanıtlanmıştır.

Pankreas kanseri ve Kronik Pankreatit (pankreas kronik iltihabı): Uzun süre sadece hazımsızlık bulguları ile seyredebilir.
Safra yolları hastalıkları: Ani başlayan karın üst orta ve sağ üst kadrandaki ağrılar ve hazımsızlık şikayetleri safra kesesi ve safra yolları taşında da gözlenebilir.

Diğer: Diyabet, Tiroid hastalıkları, kronik böbrek yetersizliği, kalp damar hastalıkları, karın içi tümörler, mide fıtıkları, gebelik gibi durumlarda hazımsızlık görülen diğer durumlardır.

Çoğunlukla hazımsızlık ve mide ağrısından şikayet eden hastalarda gastrit veya ülser gibi mide ve oniki parmak bağırsağının iç yüzeyinin zarar gördüğü hastalıklar düşünülmektedir, Gastrit midenin iç yüzeyini kaplayan dokuda kimyasal olarak, (mide asidi artışı ve ilaçlara bağlı ) veya enfeksiyon (H. pylori bakterisi vb.) sebebiyle oluşan inflamasyon, iltihaptır. Ülser ise yüzeysel tabakanın tamamen zarar gördüğü epitelin ortadan kalktığı derin yaralardır, Asit ve pepsin gibi mideye saldıran mide tarafından salgılanan kimyasallar etkisi ile ortaya çıkar, ancak böyle bir zedelenmenin oluşabilmesi için mide defansif faktörlerin çeşitli ilaçlar veya H.pylori bakterisi ile zarara uğratılmış olması gerekmektedir. H.Pylori bakterisi ayrıca mide asidini kontrol eden hücreleri etkileyerek işlevsiz hale getirir sonuç sürekli ve şiddetli asit salgısıdır.

Hazımsızlık ve mide ağrısı gastritte de ülserde de ortak şikayetlerdir, klinik olarak onikiparmak bağırsağı ve mide ülserini ayırt etme çok zor olsa da, açlıkta midede kazınması olan ve anitiasit çiğneme tabletleri veya yiyeceklerle şikayetleri geçen hastaların %50 sinde onikiparmak bağırsağı ülseri saptanır. Bu tip ülserde şikayet 2-4 saat sonra nükseder. Mide ülserlerinin 1/3 ve onikiparmak barsağı (duodenal) ülserlerin 2/3 ünde gece uykudan uyandıran ağrı tipiktir. Tüm ülser hastalarının yüzde 20 sinde kanama ilk bulgu olabilir(sessiz ülser).Bu dönemde hastalar çeşitli yiyecek ve içeceklerle rahatlamaya çalışırlar, süt ilk anda herhangi bir besin gibi rahatlama yapsa da sonrasında yağlı olması sebebiyle daha fazla asit salgılanmasına sebep olarak şikayetleri arttırır. Soda ve gazlı içecekler ilk anda rahatlama hissi yaratsalar da reflü hastalığına yol açarak ayrıca yemek borusunun da tahrişine ve hastalığa katılmasına sebebiyet verirler.

Ülser ve gastritin oluşmasında stresin önemli bir rolü vardır. Ani gelişen emosyonel stres veya ağır hastalıkların yol açtığı fiziksel stres (şok, sepsis, karaciğer yetersizliği, böbrek yetersizliği, ağır yanıklar, santral sinir sistemi yaralanmaları, multiorgan yetersizliği, solunum cihazına bağlı yoğun bakım hastaları) ağır bir gastrit ve ülser gelişme sebebidir, ciddi mide kanamalarına sebebiyet verebilir. Ülserlerde şikayetler periyodiktir ve mevsimlerle bağlantı saptanmıştır, ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde nüksler görülür."

Ani başlayan mide ve karın ağrılarında antiasit tablet veya şuruplar kullanılabileceğini kaydeden Telli, sözlerini şöyle tamamladı: "Kesinlikle ağrı kesici romatizma ilaçları ve aspirin alınmamalıdır. Acil bir durumda tabloyu gizleyebilecekleri gibi hastalığı şiddetlendirerek mide ve barsak delinme ve kanamalarına yol açabilirler. Anti asitlere cevap vermeyen durumlarda en kısa sürede doktora başvurmak hayat kurtarıcı olabilir."

Kaynak:sabah

24 Ocak İntikam 3. Bölümü Beren Saat

GOOGLE REKLAMLARI


Kanal D’nin başrollerinde Beran Saat, Mert Fırat ve Nejat İşler’in oynadıkları, Ocak ayında ekrana gelecek yeni ve iddialı dizisi “İntikam”ın yayınlanan ilk fragmanı, izleyicilerden büyük ilgi gördü ve merak uyandırdı.
Oyuncular : Beren Saat, Nejat İşler, Mert Fırat, Engin Hepileri, Zafer Algöz ve Arzu Gamze Kılınç
Kanal D’nin büyük bir merak ve sabırsızlıkla beklenen yeni dizisi “İntikam”ın dün akşam ilk kez yayınlanan fragmanı izleyicilerden büyük ilgi gördü. Fragmanın yayınının ardından izleyiciler, diziyle ilgili bilgi almak için Kanal D çağrı merkezini telefon yağmuruna tuttular.

Yağmur'un planları yavaş yavaş işlerken, Rüzgar'ın git gide ona bağlanması durumları zorlaştıracak. Emre annesini karşısına alacak ve hayatındaki kadınlara neden düşman olduğunu soracak. Alacağı cevabın üzerine söyleceği sözler büyük bir yıkıma neden olacak.

İntikam 3. bölümüyle perşembe akşamı yine fırtınalar estirmeye geliyor.
Amerika ABC televizyonunda yayımlanan `Revenge` adlı diziden uyarlanan İntikam, ilk iki bölümüyle yüksek reyting elde etmeyi başardı. İntikam, 3. Bölümü ile 24 Ocak`ta Kanal D ekranlarında!

Konfüçyüs (Mö 504) Hayatta sahip oldukları en değerli şey birbirleri olan, bir baba ve bir kız. Mutlu, huzurlu küçük bir aile. Her şey bu ailenin babası Adilin, iftiraya uğramasıyla başlar.

Adilln yöneticiliğini yaptığı bankanın sahibi, kendi bankasını dolandırmış ve suçu Adil'in üzerine yıkmıştır. Adil'e atılan bu iftirada, aşık olduğu kadın da büyük rol oynar. Adil, suçsuzluğunu kanıtlayamaz ve hapse mahkum olur. Kızı Derin'se babasından kopartılarak yetimhaneye gönderilir. Baba ve kız, bir daha birbirlerini göremeyeceklerdir. Derin yalnız geçirdiği yıllar içinde, babasının bir suçlu olduğuna inandınlır.

Cezaevindeki Adil'in ise, hayattan tek bir isteği kalmıştır. Kızı Derin 'in, kendisinin masum olduğunu öğrenmesi. Adil, Derin'e, tüm gerçekleri anlatmak için, günlülder yazar. Derin, babasının günlüklerine, ancak on sekiz yaşına girdiği gün ulaşacaktır. Ancak, babası Adiri kurtarmak için çok geçerartık. Adil cezaevinde, masum ve yalnız bir adam olarak ölmüştür. Yıllar
sonra babasının masum olduğunu öğrenen Derin in önünde, iki yol vardır. Ya her şeyi affedip yeni bir hayata başlamak, ya da babasının intikamını almak.

Derin, intikamı seçer. Bunun için bütün geçmişini ve hayatını siler. Kimsenin bilmediği yeni bir kimlikle, babasını ve çocukluğunu ellerinden alan insanlann arasına geri döner. Derin'ın bundan sonra adı Yağmur Ozden'dir. Derin, artık Yağmur Ozden olarak, düşmanlarının karşısında. Hiçbiri, Yağmur'un, intikam almak için aralanna sızdığını bilmiyor. Hiçbiri, bu genç ve güzel kadının ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değil. Yağmur'sa tüm düşmanlarını çok iyi tanıyor ve hepsinden teker teker hesap soracak. Intikam tek bir adımla başlar ve mezara kadar gider. Yağmur, bu yolculuğa hazır.

24 Ocak Mac Program Listesi

GOOGLE REKLAMLARI


 Fenerbahçe - Khimki
Gana - Mali
 Eskişehirspor - Antalyaspor
 Niger - Congo
 Trabzonspor - Mersin İdman Yurdu
 Betis - Atl. Madrid
 Afc Wimbledon - Port Vale
 Malaga - Barcelona
 Mirassol - Uniao Barbarense
 Mogi Mirim - Penapolense
 Xv De Piracicaba - Paulista
 Dynamo Kursk (B) - Kayseri Kaski (B)
 Caja Laboral - Barcelona
 Alba - Bamberg
 Maccabi Tel Aviv - Olympiakos

Basit düşmeler kalıcı sakatlığa neden olabilir

23 Ocak 2013 Çarşamba
GOOGLE REKLAMLARI

Liv Hospital Ortopedi Travmatoloji Bölümü El, El Bileği ve Dirsek Cerrahı Doç. Dr. Ayhan Kılıç, basit bir düşmenin, sendelemenin, hatta evde yaşanılan basit burkulmaların bile büyük problemlere yol açabildiğini belirterek, ”Kimi zaman önemsenmeyen bir yaralanmanın altından el, bilek kırıkları çıkabiliyor” dedi.

Doç. Dr. Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle kış aylarında kar ve yağmurun etkisiyle düşme ve yaralanmaların arttığını ifade etti.

İnsanların çoğu zaman dengesini yitirdiğinde refleks olarak yaptığı ilk hareketin, yere düşerken eliyle korunmak ya da bulabildiği herhangi bir şeye tutunarak bedenini korumaya çalışmak olduğunu aktaran Kılıç, şunları kaydetti:

”Düşmenin yaralayıcı etkisini kısmen de olsa hafiflettiğimiz bu hareketlerle genellikle el bileği, dirsek ve omuz eklemlerimizi, daha doğrusu bunları oluşturan kemik, kas ve bağlarımızı yaralarız. Özellikle el bileğinde yoğunlaşan yaralayıcı kuvvetler bu bölgede genellikle şişmeye ve ağrıya neden olur. Ufak bir düşme, sendeleme hatta evde yaşanılan basit burkulmalar bile büyük problemlere yol açabiliyor. Kimi zaman önemsenmeyen bir yaralanmanın altından el, bilek kırıkları çıkabiliyor.”

Kılıç, bandajlama, askıya alma gibi çeşitli yöntemlerle korumaya alınan el bileğine soğuk uygulama yapılmasının bilinen ilk müdahalelerin başında geldiğine işaret ederek, bez veya havluya sarılmış buz veya soğutulmuş jellerin yaralanma sahasına yerleştirilmesinin bölgesel şişmeye ve ağrı gelişimine yönelik en etkili girişim olduğunu aktardı.

Düşme neticesinde dokulardaki şişmenin ve ağrının artması durumunda en yakın hastaneye müracaat edilmesi gerektiğini belirten Kılıç, fizik ve radyolojik muayenelerin yapılması gerektiğini vurguladı.

Kılıç, kırıkların kaynamama riski olmadığını ancak kötü kaynamanın her zaman için bir risk teşkil ettiğine dikkati çekerek, ”El bileğinin kemiğinde ayrışmış veya ekleme uzanım gösteren bir kırık varsa mutlaka açık veya kapalı yöntemlerle cerrahi olarak yerleştirilme yapılmalıdır. Bu tip kırıkların tedavisi uzun sürer, farklı riskler ve özellikler barındırır. Tedavinin başarısı ve süresi, yaralanmanın basitliğine değil, sonrasındaki yaklaşımın uygunluğu ve mükemmeliyetiyle ilişkilidir” ifadelerini kullandı.

kaynak:gazetevatan

Uzun Süreli Oturmak sigara kadar tehlikeli

GOOGLE REKLAMLARI

AVUSTRALYA’DAKİ Sydney Üniversitesi’nde yapılan araştırmada uzun saatler boyunca oturmanın ölümcül sonuçlara neden olduğu açıklandı. 2006-2010 yılları arasında insanların oturma sürelerini inceleyerek veriler toplayan uzmanlar, günde 11 saatten fazla oturan kişilerin günde 4 saatten az oturan kişilere göre 3 yıl içinde ölme risklerinin yüzde 40 fazla olduğunu belirtti. Uzun süre oturmanın ölüm riskini artırdığı sonucuna varılan araştırma işleri gereği gün içinde hareket etmeyerek oturduğu yerden çalışan insanlar için uyarıcı bir etki taşıyor. Amerikan Kanser Toplumu’nun yaptığı bir araştırmada da günde 6 saatten fazla oturanların günde 3 saatten az oturanlara göre ölüm oranları açıklandı. Ölüm oranın 6 saatten fazla oturan erkeklerde yüzde 20, kadınlarda ise yüzde 40 fazla olduğu belirtildi. Avustralya’da yapılan araştırmanın şaşırtan diğer bir sonucu ise oturmanın sigara ya da alkol tüketimi kadar zararlı olduğunun açıklanması oldu. Uzun saatler boyunca oturmak, vücudu ve kasları hareketsiz bırakarak kilo almaya da neden oluyor, iyi kolesterol seviyesini de yüzde 20 oranında azaltıyor.

Kırmızı et sevenlere kötü haber geldi

GOOGLE REKLAMLARI

Dicle Üniversitesi (DÜ) Onkoloji Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Uzmanı Yrd. Doç. Dr. M. Ali Kaplan, fast food beslenme alışkanlıkları, obezite, aşırı tuz tüketimi ve mangal, kebap türü gıdaların tüketiminin kansere yakalanma riskini arttırdığını söyledi.

DÜ Onkoloji Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği’nde açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. M. Ali Kaplan, özellikle fast food beslenme alışkanlıklarının dünyada yaygınlaşmasının, kansere yakalanma yaşını düşürdüğüne dikkat çekerek, akciğer ve meme kanserinde olduğu gibi genetik faktörlerin de çok önemli yer kapladığını söyledi.

Çocukların fast food kültürüyle mümkün olduğunca geç tanıştırılması gerektiğini kaydeden Kaplan, “Yağdan zengin beslenme, obeziteye sebep olmakta. Obezitenin kendisi de birçok kansere yol açmakta. Bu nedenle, çocukların bu kültürden uzak tutulması ve geç tanışmasını sağlamak lazım. Kanserlerin sebeplerini yüzdelik dilime vurursak, bunun yüzde 15’i obeziteden ve fizik aktivite eksikliğinden kaynaklanmakta. Bu nedenle de obeziteyle ilgili kanserler belli. Meme kanseri, prostat kanseri, kolon kanseri ve rahim kanseri gibi kanserler doğrudan obeziteyle ilişkilidir” dedi.

Bunun yanında fizik aktivite kısıtlılığının hem kalp damar hastalıklarına hem de kanser artışına neden olduğunu belirten Kaplan, bu yüzden de muhakkak fizik aktivitenin arttırılması gerektiğini söyledi. Kaplan, “Mesela iş yerlerinde çıkacağınız kata asansör kullanmayarak merdivenle çıkmayı tercih etmek, ya da yakın mesafeli yerlere gidileceği zaman araç kullanmak yerine yürümeyi tercih etmek çok basit önlemlerdir. Bunun yanında, muhakkak asıl faydası olan şey şudur, haftada en az 3 ya da 5 kez olmak şartıyla, kalp ritmini yüzde 25 artıracak kadar bir egzersiz yapılması gerekiyor. Yani, tempolu yürüyüş veya koşu haftada en az 3 ya da 5 kez yapılması gereken egzersizler arasında yer alıyor” diye konuştu.

Bölgede yoğun bir şekilde yaşanan kanser türlerinin mide kanseri, yemek borusu kanseri olduğunu aktaran Kaplan, bunların nedenlerinin başında beslenme alışkanlıklarının geldiğini kaydetti. Kaplan, “Bizim bölgede özellikle tuz tüketiminin çok fazla oluşu, özellikle turşu gibi tuz içeren besinlerin fazla kullanılması da aynı şekilde bunu etkiliyor. Ateşe yakın pişirme yöntemleri olan mangal, kebap gibi gıdalar bölgemizde çok fazla tüketilmekte. Haşlama yerine bunların tercih edilmesi, daha fazla kansere davetiye çıkarmaktadır” ifadelerini kullandı.

Kanserden korunmak için, yağdan tuzdan, undan kaçınılması gerektiğini dile getiren Kaplan, sigaradan uzak durup, spora ağırlık verilmesi gerektiğini ifade etti. Kaplan, “Spor yapmamız gerekiyor, sigardan uzak durmak gerekiyor. Günlük 5 porsiyon meyve tüketmemiz gerekiyor. Eğer bir risk altındaysanız, bunun için de tarama programlarına katılabilirsiniz. Sağlık Bakanlığı’nın başlatmış olduğu kanser tarama merkezleri var. Hastalarımızın bunlara katılmalarını öneririz. Bir slogan olarak şunu söyleyebiliriz, kanserden korkma, geç kalmaktan kork. Çünkü erken tanı birçok kanser türünde şifaya götürmektedir" dedi.

Son zamanlarda yaygınlaşan ve televizyon reklamlarında görülen bitkisel ilaçlarla ilgili olarak, uzmanların yaptığı bir çalışmadan bahseden Kaplan, şöyle konuştu: “Kanserle mücadelede belli gıdalardan, belli oranlarda günlük kullanım ile ilgili küçük bir çalışmadan bahsetmek istiyorum. 45 yaşını aşmış, yoğun derecede sigara içen hastalar, yani akciğer kanseri için ciddi risk taşıyan hastalara, betokaroten içeriği yüksek gıdalarla beslenip beslenmediği soruluyor hastalara. Betokaroten de havucun içerisinde bulunan bir besindir. Çalışma sonunda betokaroten ile beslenen hastalarda akciğer kanserinin daha az görüldüğü tespit ediliyor. Bunun üzerine uzmanlar bunu ilaç haline getiriyorlar, kapsül haline getiriyorlar ve yine aynı tip hastalara veriyorlar. Çalışmanın sonunda bakıyorlar ki bu kapsülleri kullananlarda akciğer kanseri olma riskinin iki kat arttığı tespit ediliyor. Buradan şu sonuç çıkıyor. Bir şeyi mutedil ölçülerde doğal yollardan aldığınız zaman size fayda sağlıyor. Bunu ilaç haline getirdiğiniz zaman zarar vermeye başlıyor. Bu nedenle de ben bu tip reklamlara çok itibar edilmemesini ve her türlü gıdadan, mutedil oranda alınmasını tavsiye ediyorum.

kaynak:gazetevatan

24 Ocak Kurtlar Vadisi Pusu 179.Bölümü

GOOGLE REKLAMLARI

Aksiyon ve gerilimin odak noktası haline gelen Kurtlar Vadisi Pusu son bölümde heyecan yine doruktaydı. Kurtlar vadisi pusu uzun yıllar geçmesine rağmen halen en çok izlenen ve internet’te de en çok aranan ve tıklanan diziler arasında yer almaya devam ediyor.
10 Yıllık bir süredir ekranların tutkusu ve vazgeçilemeyen dizisi kurtlar vadisi pusu  İlk olarak show tv de seyircisiyle buluştu ve daha sonra   kanal D ,star, atv , TNT ve son olarak yine atv ekranlarına dönen dizi macerasına son sürat devam ediyor. Ele aldığı devlet , derin devlet, mafya ,dış güçler ,siyasi gibi olayları konu edinen kurtlar vadisi pusu  Tüm Türkiye de merak uyandırdı.

Kurtlar vadisi pusu yeni bölümleri ile her hafta kurtlar vadisi gününde ve saatinde ekranlara geliyor. Kurtlar vadisi pusu yeni 178. Yeni bölüm fragmanı online sitemizde bulabilirsiniz. Her geçen bölümü kaçınılmaz  bir tutku haline gelen kurtlar vadisi yeni bölüm de nefesler yine kesilecek gibi…
Türk televizyonlarının rekortmen dizisi kurtlar vadisi pusu yeni bölümleri online sitemizde haberaj.com da … Kurtlar vadisi pusu 179. yeni  bölüm fragmanı yayınlandı. Ekranların vazgeçilemeyen dizisi kurtlar vadisi pusu son bölümde , dizi severler yine unutulmayacak müthiş sahnelere tanıklık etti. Aksiyon dizilerinin rekortmen dizisi kurtlar vadisi pusu her hafta en çok izlenenler arasında… dizi severler, kurtlar vadisi pusu yu Perşembe akşamı dizi bittikten sonra bir sonraki haftayı ,yani yeni bölümlerini adeta iple çekiyor. Türkiye nin fenomen dizisi kurtlar vadisi pusu aksiyon , macera ve gerilimin baş mimarı olmaya devam ediyor.
Yeni sezona her zamanki gibi müthiş başlayan Türkiye nin dizisi kurtlar vadisi pusu 179. Yeni bölüm merakla bekleniyor. Kurtlar vadisi pusu 179. Yeni bölümde neler yaşanacak? Kurtlar vadisi pusu 179. Yeni bölüm her zamanki gibi kurtlar vadisi pusu gününde ve saatinde seyircisi ile buluşacak.
Türkiye’nin fenomen dizisi Kurtlar Vadisi Pusu’nun soluksuz izlenecek 179. bölümü, 24 Ocak Perşembe akşamı atv ekranlarında olacak. İşte Kurtlar Vadisi Pusu’nun 179. bölümünde yaşanacaklar:
Sağlık durumu giderek kötüleşen, buna rağmen maskesiyle operasyon yapmaya devam eden Polat’ı, Leyla durdurmayı başarabilecek mi?
Sencer’in Eşref’i ortadan kaldırmak için kullanmak istediği Abdülhey ne yapacak? Sencer kimi naip seçecek? KGT Başkanlığı için kimi görevlendirilmesini isteyecek?
Talha, maskelinin Polat Alemdar olduğunu kime söyleyecek?
Aksaçlı, Polat’a Sencer’le ilgili hangi bilgileri verecek? Tekerlekli sandalyesinden kalkan Sencer, kimi vuracak?
Abdülhey ve Maskeli nerede, nasıl karşı karşıya gelecek?
Tüm bu soruların cevapları ve çok daha fazlası, 24 Ocak Perşembe akşamı atv ekranlarında yayınlanacak Kurtlar Vadisi Pusu’nun 179. bölümünde olacak…

23 Ocak Pis Yedili 53. Bölümü

GOOGLE REKLAMLARI

Mahalledeki lise yaninca, devlet burada okuyan çocuklari, civardaki liselere yerlestirir; ancak dördü erkek üçü kiz lise ögrencisi açikta kalirlar.

Devlet, onlari da özel bir okula yerlestirmek durumunda kalir. Mahallenin haytalari, zengin ailelerin çocuklari ile ayni çati altinda bulusunca çatisma da baslar çünkü okulun 7 yeni ögrencisi tam bir "Pis Yedili" çetesi gibidir. Her birisinin de lakaplari vardir. "Bayrampasali", "Or. co..", "Kar Beyaz" ve "Trafo" lakapli erkeklerin yani sira sarisinligi sebebiyle "Cimbom", esmerligi yüzünden "Kara Biber", her ise karismasi sebebiyle adi "Salça"ya çikan kizlar, kisa sürede kolejin altini üzerine getireceklerdir.
Furkanlar batan yattan filikayla kurtulmuşlardır. Kıyıda ise, Pis Yedili ile karşılaşınca yatın batmasını onların tezgahladığından şüphelenirler.

Okulun ortaklarından Mithat Bey, diğer ortakların da aileye önem verdiği gerekçesiyle Esma Sultan'ın kocasıyla tanışmak için birlikte akşam yemeğine çıkarlar.

Esma Sultan, Hasan Paşa'ya kendisine sahte bir koca bulmasını ister. Hasan Paşa da Dizel'den rica eder. Yemek sonunda Esma Sultan, Dizel'e aşık olmuştur.

İkoncanlar, Pis Yedili'nin yatı batırdıklarını kanıtlamak için Orço'nun ağzından laf almak için Alis'i ikna ederler. Alis ve Orço akşam yemeği için çıktıklarında başlarına geleceklerden habersizdirler.

23 Ocak Muhteşem Yüzyıl 83. Bölümü

GOOGLE REKLAMLARI

Muhteşem Yüzyıl 83. bölümde bu akşam neler yaşanacak? Muhteşem Yüzyıl 83. bölüm yine nefesleri kesecek, Muhteşem Yüzyıl 83. bölüm bölümde İbrahim Paşanın ölümünün ardından neler değişecek, Hürrem Sultan’ın yeni planı ne? Muhteşem Yüzyıl 83. bölüm ile bu akşam saat 20:00 de Star Tv ekranlarında sizlerle olacak sakın kaçırmayın... Hürrem Sultan en büyük düşmanı İbrahim’den kurtulduğunu anlayınca zaferini kutluyor. Hatice Sultan ise büyük aşkını kaybetmenin üzüntüsüyle yasa boğuluyor. Aldığı kararla acı çeken Sultan Süleyman ise İbrahim Paşa’nın olmadığı yeni bir hayata başlıyor. Hatice İbrahim’in katledilmesinden Hürrem’i mesul tutuyor ve Şah Sultan’la birlikte intikam yeminleri ediyor.

İbrahim’in cesedi gizlice saraydan çıkarılırken, Sümbül olan biteni görür. Gece yarısı uykusundan uyandırılan Hürrem, soluğu Süleyman’ın yanında alır. Ne İbrahim vardır artık ne de eski Süleyman! Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının farkındadır.

Hatice ise büyük bir aşkla bağlı olduğu İbrahim’in öldürüldüğünden habersizdir. Onun cansız bedeniyle karşılaştığında adeta yıkılır. Bir umut Süleyman’ın yanına gider. Fakat İbrahim’in ölüm emrini onun verdiğini anlaması güç olmaz. Acı gerçekle sarsılan Hatice için hayat kabusa döner.

Bu sırada Matrakçı, Süleyman’dan aldığı emirle, İbrahim Paşa’nın naaşını hiç kimsenin bilmediği bir yere gömer. İbrahim’in sahipsiz kalan küçük kızı Esma Nur’un akıbetiyle de alakalı bir karar vermek zorunda kalır. İstanbul’a gelen Nigar ise bir yandan İbrahim’in yasını tutarken bir yandan kızını arar.
Can dostunun, kardeşinin idamına hükmeden Süleyman ise kederini içine gömüp devletin istikbali için yeni kararlar alır. Saraya dönen Şehzade Mustafa ise büyük bir hayal kırıklığı içindedir. Babasına “neden?” diye sorar. Süleyman’ın verdiği cevap onu derinden sarsar.

Hürrem, İbrahim’in ardından kurulacak yeni düzende söz sahibi olmak için harekete geçer. Ancak her adımını takip eden Şah Sultan varken bu hiç kolay değildir. Acısıyla taş kesilen Hatice’nin aklındaki tek şey intikam almaktır. Mahidevran’ın da desteğiyle Hürrem’e bir cellat bulunur

23 ocak Kuzey Güney 59. bölümü

GOOGLE REKLAMLARI

Kuzey, kulüpte karşılaştığı manzaradan sonra Simay’a sırtını dönüp gitmiyor. Ancak iyi niyetle sarf ettiği bu çabası, herkesin unuttuğu eski bir düşmanı gün yüzüne çıkarıyor. Bundan sonrasında da hem Simay’ı, hem de Kuzey’i daha tehlikeli bir dönem bekliyor. Zeynep’in verdiği adrese giden Kuzey, kulüpte karşılaştığı manzaradan sonra Simay’a sırtını dönüp gidemez. Ne olursa olsun Simay orada çalışmamalıdır. Ancak Kuzey’in iyi niyetle sarf ettiği çaba, herkesin unuttuğu eski bir düşmanı gün yüzüne çıkarır. Bundan sonra hem Simay’ı, hem de Kuzey’i daha tehlikeli bir dönem beklemektedir. Cemre ise yaşananları öğrendiğinde, Zeynep’in Kuzey’le bağını sürdürmek için tüm yolları denemesinden huzursuzdur. Geçmişte Banu’yu yalnız bırakmasının pişmanlığını yaşayan Ebru Sinaner, ikinci kez aynı hataya düşmemeye kararlıdır. Ebru’nun kızının tedavi süreciyle ilgili kararı, Güney’in köşkteki bütün huzurunu kaçırır. Şirkete geri dönen Burak Çatalcalı, geçirdiği kazayla ilgili aklındaki hedefi ilan ettiğinde, saflar değişmek zorunda kalır. Cemre, Kuzey’in başının yeniden derde girmemesi için harekete geçtiğinde, büyük bir sürpriz yaşar. Kuzey’le baş başa geçirecekleri dakikaların büyüsü uzun sürmez. Bu buluşmada, Kuzey’in Güney’le ilgili küllenen şüphelerini alevlendirir. Öte yandan Barış, Cemre’yle yaptıkları anlaşmayı bozmak üzeredir. Ona göre artık bu sahte evlilik gerçeğe dönmelidir.
Güney soğukkanlılıkla yazdığı senaryoyu oynarken, bu sürece şüpheyle yaklaşan tek kişi Kuzey oluyor. Kuzey attığı her adımda, Güney’in özgürlüğünün en büyük tehdit haline geliyor. Banu’nun pimini çekip bıraktığı bomba, hem köşkte, hem de Kuzey’in hayatında büyük bir gürültü koparır.

Kuzey deli dolu, isyankar, öfkesini kontrol etmekte güçlük çeken, gözükara, haksızlığa tahammülü olmayan, sabırsız ve sözün yetmediği yerde yumrukları ile konuşan, bu yüzden de küçüklüğünden beri başı bir türlü dertten kurtulmayan bir genç Güney ise kardeşi Kuzey’in tam tersine; sakin, sabırlı, düşünmeden adımını atmayan, çalışkan bir genç. Zıt karaktere sahip bu iki erkek kardeşin en onemli ortak noktasıysa; ölesiye aşık oldukları Cemre.

23 Ocak Mac Program Listesi

GOOGLE REKLAMLARI

Güney Afrika - Angola
Platanias - Panathinaikos
Galatasaray (B) - Avenida 
Fenerbahçe (B) - Arras
Banvit - Triumph Moscow R 
Sivasspor - 1461 Trabzon 
Montpellier - Sochaux
Fas - Kape Verde
Sevilla - Zaragoza
Fenerbahçe - Bursaspor 
Bragantino - Linense
Corinthians - Ponte Preta 
Arsenal - West Ham
Swansea - Chelsea 
Roma - İnter
Paris St Germain - Toulouse 
Setubal - Porto
Valencia - Real Madrid 
Guarani - Sao Bernardo
Ituano - Atletico Sorocaba 
Santos - Botafogo Ribeirao

Ateşliyken sakın antibiyotik kullanmayın

22 Ocak 2013 Salı
GOOGLE REKLAMLARI


Ateşliyken kullanılan antibiyotiklerin, ilacın yan etkilerini tetiklediği açıklandı.Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Karabay, çok kolay şekilde tedavi edilebilen hastalıkların antibiyotikler nedeniyle direnç kazanarak tedavi edilemez duruma geldiğini belirterek, ''Ateşliyken kullanılan antibiyotikler, ilacın yan etkilerini tetikliyor'' dedi.
Karabay, Türkiye'nin antibiyotiklerin en fazla kullanıldığı ülkelerden olduğunu belirterek, 2004'teki araştırmalarda Türkiye'de kullanılan her 100 ilaçtan 18'ini antibiyotiklerin oluşturduğunu söyledi.

Bilinçsiz şekilde antibiyotik kullanan Türklerin birçok hastalığa maruz kaldığına dikkati çeken Karabay, ''Eskiden çok kolay şekilde tedavi edilebilen hastalıklar, antibiyotikler nedeniyle direnç kazanarak tedavi edilemez duruma geliyor. Artık mikroplar, dirençli hale geldi ve tedavi etmekte zorlanıyoruz'' diye konuştu. Karabay, dirençli mikropların böbrek yetmezliği ve karaciğer rahatsızlıklarını tetiklediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Hastane etkenli birçok mikrop artık antibiyotiklere karşı çok dirençli hale geldi. Hastalarımıza istemeye istemeye yan etkileri fazla olan ilaçlar vermek zorundayız. Bunu engellemek içen her ateşimiz yükseldiğinde antibiyotik kullanmamalıyız. Ateşimiz yüksekse antibiyotik kullanmak yerine dinlenmeliyiz çünkü antibiyotik kullanarak hastalığımızın daha da güçlenmesini sağlıyoruz.''

''İNSANLARIMIZ ÖLECEK''
Karabay, insanların ateşlendiklerinde antibiyotik kullanımını bırakması gerektiğini belirterek, aksi takdirde mikropların ölümcül zararlara yol açacağına dikkati çekti. ''Kesinlikle ateşliyken antibiyotiklere yaklaşılmamalı'' diyen Karabay, ''Ateşliyken kullanılan antibiyotikler, ilacın yan etkilerini tetikliyor. Bu nedenle organlarımız zarar görüyor. Özellikle karaciğer ve böbrek, bilinçsiz antibiyotik kullanımı nedeniyle zarar görüyor'' ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin dirençli mikroplar nedeniyle dünyanın hayretle karşıladığı ülkeler arasına girdiğine işaret eden Karabay, dünya genelindeki çok önemli hastalıkların Türkiye kökenli olduğunu aktardı. ''İnsanlarımız, bilinçsizce antibiyotik kullandığı için ölümcül hastalıklarla karşı karşıya gelmiş durumda'' diyen Karabay, sözlerini şöyle tamamladı:

''Dirençli mikroplar, ülkemizde ölümcül hastalıklara neden oluyor. Bu mikropları eskiden rahatlıkla tedavi ederken şu anda tedavi edemiyoruz. Çünkü antibiyotikler sayesinde direnç kazandılar. Zatürre, idrar yolu enfeksiyonları ve deri hastalıkları bu dirençli mikroplar sayesinde yayıldı. Mikropların direnç kazanması bu hızla devam ederse 15 yıl içinde mikrop enfeksiyonları nedeniyle insanlarımızı kaybedeceğiz. Çünkü mikroplar artık direnç kazandı ve tedavi edilemiyor. Bu mikroplar böyle direnç kazanmaya devam ederse insanlarımızı kaybetmeye başlayacağız.''

Kaynak:sabah

Uzmanlardan Aspirin kullananlar dikkat edin

GOOGLE REKLAMLARI


Avustralyalı bilim adamlarınca yapılan çalışma, uzun dönem ve düzenli aspirin kullanımının körlüğü tetikleyebileceğini ortaya çıkardı.Sydney Üniversitesi liderliğinde gerçekleştirilen araştırmaya, aspirin kullanan ve kullanmayan 2 bin 389 kişi dahil edildi. Çalışmaya katılan her 10 kişiden 1'i haftada en az bir aspirin kullandı. Bilim adamları yaş ortalamaları 60 olan katılımcıları, çalışmanın 5, 10 ve 15'inci yıllarında göz testinden geçirdi.
Araştırmanın sonunda düzenli ve uzun dönem aspirin kullananlarda yaşa bağlı olarak görme merkezinde meydana gelen görme kaybına (ıslak makula dejenerasyonu) yakalanma oranının yüzde 9.3, aspirin kullanmayanlarda ise bu oranın yüzde 3.7 olduğunu sonucuna ulaşıldı.

Yaşa bağlı olarak meydana gelen ıslak makula dejenerasyonun kan damarlarının büyümesine neden olduğunu, bunun da retinada şişme ve kanama yaparak zarar verdiğini belirten bilim adamları, görme kaybında kişinin yaşı, sigara kullanımı ve genetik yapının da önemli olduğu kaydetti.

Araştırma, JAMA Internal sağlık dergisinde yayınlandı.

kaynak:sabah

Öyle Bir Geçer Zamanki 22 Ocak 99. Bölümü

GOOGLE REKLAMLARI


Hikaye, 1967 yilinda, Istanbul’un eski semtlerinden birinde baslayan ve günümüze kadar sürecek olan bir zamani dilimini içerir. Hikayenin odaginda Akarsu ailesi vardir. Anilan zaman içinde bu ailenin dagilmasi, aile bireylerinin bu dagilmadan aldiklari etkiler ve her birinin bu etkiler altinda sekillenen hayat hikayeleri sergilenir. Denizci olan Ali Akarsu’nun, Hollandali Carolin’le olan aski, karisi Cemile Akarsu tarafindan ögrenilince, yasanan büyük sikintilar ve bu durumun yarattigi olumsuz kosullar, Cemile, Ali ve çocuklari üzerinde, hayatlarinin geri kalanini sekillendirecek kalici etkiler birakir. Hayatla ve birbirleriyle olan mücadeleleri, bir çok travmanin izlerini tasiyarak, sürer.

Tuğrul’un ispiyonlaması ile Osman’ın Arif’in evinde kaldığını öğrenen sağcılar, eve gizlice baskın düzenliyor. Bahar’ın sayesinde kurtulan Deniz yardım getirmek üzere kaçar. Fakat adamlar onun kaçtığını anlarlar. Fazla uzaklaşmasına izin vermeden peşine düşerler.
Süleyman ve Soner de onları kurtarmak üzere çoktan yola koyulmuşlardır. Tuğrul’un ispiyonlaması ile sağcılar, Osman’ın Arif’in evinde kaldığını öğrenmiştir. Eve gizlice baskın düzenlerler. Betül’ün davranışlarından bir gariplik olduğunu sezen Ayça, Meteler’e onları uyarmaya gelir. Arif’in evine telefon eden Cemile cevap alamayınca hemen Mete ile ikisinin durumunu kontrole giderler. Soner ve Süleyman, Bahar ve Deniz’i kimin kaçırdığının peşine düşerlerken , Zehra ise İngiltere’de yapılacak ameliyata hazırlanmaktadır. Arif’ten geçmişin intikamını almak isteyen Tuğrul, bu kez de Cemile’ye hiç beklemediği özel bir şey verir. Soner, Bahar’ı yolculuğa uğurlarken duygularını bir türlü belli edemezken, Filiz onun yokluğunda Deniz’i de alıp Dinsneyland gezisi ayarlar.

Aklı Deniz ve Soner de kalan Bahar’ı İngiltere’de büyük bir sürpriz beklemektedir. Osman ise güvende değildir. Saklanacak yeni bir yere ihtiyacı vardır. Onu kurtaracak teklif ummadıkları birinden gelir. Tuğrul ise Arif ve Cemile’ye önemli bir konu da konuşmak üzere randevu verir. Bahar ve Zehra, gözyaşları ile ameliyata uğurlanır.
Arif, Cemile’yi dedesi ile tanıştırmaya götürüyor. Arif’in Karadenizli dedesi ile tanışıp yöre yemekleri yiyen Cemile’nin uzun zaman sonra ilk kez yüzü gülüyor.Cemile ve Berrin’in sürpriz bir şekilde nikaha gelmesi Carolin’i şaşkına çevirir. Üstelik ona öyle bir ders verirler ki, Carolin öfkesinden çılgına döner. Bu arada böbreğini Zehra’ya verecek olan Bahar için Soner endişelidir. Üstelik Bahar’ın arkadaşından ameliyata gireceğini öğrenen Ziya’nın eve gelmesi ve söyledikleri Soner’in aklını iyice karıştırır. Ancak Bahar kararlıdır. Ne Ziya’nın söyledikleri ile ilgili ne de ailesinin ölümü hakkında konuşmak istemez. Deniz de çıkan tartışmada gerçekleri öğrenmiştir. Ve Bahar’ın gitmesini hiç istememektedir.Arif’in evinde saklanan Osman giderek sağlığına kavuşmaktadır. Arif, ortalık sakinken Cemile’yi dedesi ile tanıştırmaya götürür. Arif’in Karadenizli dedesi ile tanışıp yöre yemekleri yiyen Cemile’nin uzun zamandan beri ilk kez yüzü gülmektedir.Osman’layken tesadüfen Mithat’ın tesbih imamesini bulan Mete, onu ödünç alır. Osman önce vermek istemez ama Mete’nin aklına gelen fikri uygulamak için harekete geçer.Arif’in uzun zamandır görmediği bir akrabası ise haber vermeden evine gelir. Amcaoğlunun bu ziyareti pek hayra alamet değildir. Evde gizlenen Osman tehlikededir.İngiltere’ye gitmeden önceki son gününü Deniz’e ayıran Bahar onlarla parka gider. Soner de onlara eşlik etmektedir. Bir türlü Bahar’a açılamayan Soner duygularını Deniz aracılığı ile ifade eder. Üçlü bir arada çok eğlenirlerken bir anda Deniz ve Bahar ortadan kaybolurlar.

22 Ocak Benim İçin Üzülme 12. Bölümü

GOOGLE REKLAMLARI


Niyazi ve Buke tekrar nikâh masasına oturmuştur. Acaba Buke'nin cevabı ne olacaktır? Nermin onları affedip eve dönecek midir? Babasını noterde yakalayan Harun, onun tekneyi satmasını engelleyebilecek midir? Yaşar'ın kumar merakı saplantıya dönüşürken, Orhan'ın kalbi artık daha farklı çarpmaktadır. Şahin ise unutmaya çalıştığı geçmişini hatırlamaya başlamıştır.
Niyazi, Buke'yi götüren otobüsün peşinden gider. Peki, genç kızı ikna edebilecek midir? Buke'nin Kars'a döndüğünü gören Harun'un yüreğinde yeni umutlar filizlenmiştir. Irmak, Sinan'ı kaybetme korkusu yaşarken, Sinan ve Bahar'ın yolları kesişmeye devam edecektir. Şahin'in geçmişindeki sırlar yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. Ve bu sırlar Bahar'la Şahin' in arasını sürpriz bir şekilde açacaktır.

Buke gelinliğini giydi nikah masasına oturdu ama evet demedi. Niyazi için dünyanın sonu geldi ama Buke kararlı o imzayı atmayacak.


22 Ocak Mac Program Listesi

GOOGLE REKLAMLARI

Galatasaray - Ulm
Norrkoping - Tofaş
 Ventspils - Karşıyaka
 Varese - Brescia
 Tunus - Cezayir
Aston Villa - Bradford
 Blackburn - Brighton
 Brentford - Leyton Orient
 Hartlepool - Bournemouth
 Notts County - Oldham
 Aldershot - Northampton
 Grimsby - Hyde
 Woking - Newport County
 Juventus - Lazio
 Celtic - Dundee Utd

Celal İle Ceren Filmi Galası yapıldı gösterimde

21 Ocak 2013 Pazartesi
GOOGLE REKLAMLARI

30'lu yaşlarını süren Celal, Karaköy'de baba mesleğini sürdüren bir elektrikçidir. 30 yaş krizine yeni girmiş olan Ceren ise mobilya mağazasında çalışmaktadır. İkilinin uzun beraberliği ise 6 yıla dayanmıştır! Çevresindekiler artık evleneceklerini varsayarlar. Fakat Celal bir arkadaşının bekarlığa veda partisine gitmek isteyince ikili feci tartışır ve bozuşurlar. Ceren gitmesini istemese de, Celal kırk yalanla bir yolunu bulur ve partiye gider. Olay ortaya çıkınca Ceren ayrılmak ister; onu hala sevse de amacı biraz sevgilisinin burnundan getirmektir. Fakat hiç beklemediği biçimde evlilik baskısı altında kalmaktan şikayet eden Celal bir anda Ceren'i terk eder! Hayatının çoktan daha güllük- gülistanlık olacağını sanırken bekarlık günlerinde belalar da peşini bırakmaz. Ceren'i özleyeceği günler yakındır.... Başrollerini ünlü komedyen Şahan Gökbakar ve Ezgi Mola'nın paylaştığı Celal ile Ceren, Recep İvedik serisinde beraber çalışan yönetmen Togan Gökbakar ve Şahan Gökbakar Kardeşler'in yeni komedi projeleri.

Wesley Sneijder Galatasaray İmza Töreni

GOOGLE REKLAMLARI

Ve Wesley Sneijder'in Galatasaray'daki forma numarası belli oldu... Kariyeri boyunca 10 numaralı formayı giyen Hollandalı futbolcu, Galatasaray'da 14 numaralı formayı sırtına geçirecek. Hollanda ve dünya futbolunun efsanesi Johan Cruyff da Ajax'ta 14 numaralı formayı giyiyordu. Cimbom'da 10 numaralı formayı Felipe Melo terletiyor.
HAZIRLIK MAÇI OYNANACAK
Öte yandan Wesley Sneijder'in transferiyle başlayan Galatasaray-Inter dostluğu daha da gelişiyor.. Galatasaray Başkanı Ünal Aysal ile Inter Başkanı Massimo Moratti'nin, Sneijder'in Cimbom'a transferiyle sonuçlanan yemeğiyle başlayan dostluk, hazırlık maçıyla gelişecek. La Gazzetta dello Sport'un haberine göre; Taraflar bir hazırlık maçı oynama konusunda mutabakata vardı. Karşılaşmanın tarihi henüz netleşmedi. Maçın İstanbul'da mı yoksa Milano'da mı oynanacağına da karar verilmedi.
Wesley Sneijder Hakkında Açıklama
FC Internazionale profesyonel oyuncularından Wesley Sneijder'ın transferi için kulübü ve oyuncunun kendisiyle mutabakata varılmıştır.
Oyuncunun sağlık kontrollerinin ardından anlaşma imzalandığında şartları hakkında kamuoyuna açıklama yapılacaktır.
Ayrıca, oyuncunun varış saati bildirilecektir.

O Ses Türkiye 21 Ocak

GOOGLE REKLAMLARI

Yepyeni sesler ve muhteşem jüri…
Hadise, Murat Boz, Mustafa Sandal ve Hülya Avşar en iyi sesi bulmaya çalışacak.
Yarışmacıların her hafta sesleri ile müzik dünyasının starlarını etkileyeceği yarışmada hangi sesin büyük ödüle layık olduğuna izleyiciler karar verecek.
O Ses Türkiye çılgınlığı devam ediyor.O Ses Türkiye birbirinden yetenekli yarışmacıları ve jurisi ile her pazartesi show tv ekranlarında sizlerle buluşuyor.
Yarışmacıların her hafta sesleri ile müzik dünyasının starlarını etkilediği yarışmada hangi sesin büyük ödüle layık olduğuna izleyiciler karar veriyor.
Hadise, Murat Boz, Mustafa Sandal ve Hülya Avşar’ın koçluğundaki  yarışmacılar  Türkiye’nin en iyi sesi olmak için her hafta  kıyasıya mücadele veriyor.

21 Ocak Karadayı 15. bölümü

GOOGLE REKLAMLARI

Mahir'in kendisine yalan söylediğini anlayan Feride, Turgut'a akıl danışır. Mahir ise Feride'ye gerçekleri açıklamaya karar verir. Feride'nin tepkisi Mahir için büyük bir sürpriz olacaktır.
Komiser Yasin, Mahir'e bir oyun oynar. Mahir ise Yasin'in, babasının davasıyla ilgisi olduğundan şüphelenmeye başlar. Bu sırada Turgut'un Yaver'in kim olduğunu açıklaması herkeste şok etkisi yaratır.
Feride, dava dosyalarını incelemek için Mahir'i evine çağırır. Mahir, ilk kez Feride'nin başka yüzleriyle tanışır. Mahir'den yana hayal kırıklığına uğrayan Ayten ise, Feride'nin karşısına çıkmaya karar verir.
Kenan İmirzalıoğlu ve Bergüzar Korel'in başrolünü oynadığı Karadayı'nın 15. bölümünde Hakime Feride, gönlünü verdiği Salih İpek'in gerçek kimliğini öğreniyor. Pazartesi akşamları ekrana gelen ve Türkiye'yi ekran başına kilitleyen Karadayı dizinin 15. bölümünde de nefesler tutulacak izleyici ekran başına kitlenecek.
Kenan İmirzalıoğlu'nun Mahir Kara ( Salih İpek) , Bergüzar Korel'in ( Hakim Feride) karakteri ile başrol oynadığı dizide stajyer avukat Salih İpke için çenber iyice daralıyor. Savcı Turgut'un sözleri ile Salih İpek hakkında şüpheye düşen Feride gerçeğin peşine düşüyor. Salih İpek hakkında öğrendiği her bilgi Feride'nin kafasındaki soru işaretlerini daha da artırıyor. İçişleri Bakanlığı'ndan gelen bilgi de Salih İpek'in gerçek kimliğini deşifre edecek gibi. Komiser Yasin de Mahir Kara için kötü günlerin habercisi olacak .
Feride Mahir'e Salih İpek olmadığını, herşeyi öğrendiğini itiraf ediyor. Buna rağmen Feride Mahir'i sevmeye devam ediyor. Feride'nin büyük aşkla Mahir'e baktığını gören Mahir'in eski nişanlısı ne yapacak?

21 Ocak Mac program Listesi

GOOGLE REKLAMLARI

Academica - Nacional Madeira
Veria - Levadiakos 
Nijerya - Burkina Faso
Akhisar Bld.Spor - Eskişehirspor
Orduspor - Mersin İdman Yurdu 
Bucaspor - Konyaspor
Guingamp - Angers 
Southampton - Everton
Moreirense - Benfica 
Betis - Athletic Bilbao

Bebekler artık çiçek hastası olmayacak

20 Ocak 2013 Pazar
GOOGLE REKLAMLARI



Çocukluk çağı aşı takvimine eklenen su çiçeği aşısının Sağlık Bakanlığı'nın laboratuvarındaki analizi tamamlandı. Aşı kısa süre içinde 12 aylık bebeklere uygulanmaya başlanacak.Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, su çiçeğinin daha çok çocukluk döneminde geçirilen bir hastalık olduğunu, zaman zaman ciddi komplikasyonlara yol açıp ölüme yol açtığını vurguladı.
Hastalığın sadece çocuğu değil aileyi de etkilediğini, hastalığa yol açan virüsün ileri yaşlarda, ''zona'' denilen ve şiddetli ağrıyla seyreden bir cilt hastalığa neden olduğunu kaydeden Torunoğlu, ''Su çiçeği dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın olarak görülüyor. Uygulayacağımız ücretsiz aşıyla artık çocuklarımızı bu hastalığa karşı da koruyacağız'' dedi.

''HALK SAĞLIĞINA EN BÜYÜK HİZMET''
Sağlık Bakanlığı'nın aşı takvimine son yıllarda önemli aşılar eklendiğini hatırlatan Torunoğlu, şu bilgileri aktardı:

''Halk sağlığına yapılacak en büyük hizmet temiz su ve aşılamadır. Birçok hastalık dünyadan aşılama sayesinde ortadan kalktı. Örneğin çiçek hastalığı aşı sayesinde yer yüzünden silindi. Artık bu hastalığa karşı aşı yapmıyoruz. Çocuk felci ise yine ortadan kaldırılmak üzere. 1998'den beri ülkemizde çocuk felci görülmüyor. Türkiye de aşılamada büyük başarılar elde etti, aşılama oranlarımız yüzde 97'lere ulaştı. Artık yerli virüs kaynaklı kızamığa, bu sayede de SSPE denilen, çocukları yatağa bağlayan hastalığa rastlamıyoruz. Eskiden 120-130 civarındaki SSPE vaka sayısı bugün 20-30'a indi. Bunlar da geçmişte aşılanmayan çocuklarda ortaya çıkıyor. 1998'de bin bebekten 28'ini çeşitli hastalıklardan kaybederken bugün bu sayı 7'ye indi. Bu başarıda aşılama çalışmalarının büyük katkısı var.''

2002'de sadece 7 hastalığa karşı aşı uygulanırken bugün sayının 13'e ulaştığını bildiren Torunoğlu, ''Aşı takvimine yeni bir aşı eklemek oldukça maliyetli. Dünyada su çiçeği aşısını sadece 6 ülke uyguluyor. Biz 7. ülke olacağız. Avrupa bölgesindeki birçok ülkede su çiçeğine karşı aşı, aşı takviminde bulunmuyor'' şeklinde konuştu.

Aşı takvimine alınan su çiçeği aşısının analizinin Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Biyolojik Kontrol Laboratuvarı'nda tamamlandığını bildiren Torunoğlu, ''Aşı artık kullanıma hazır. Bugün yarın uygulamaya başlayacağız'' diye konuştu. Torunoğlu, aşının 12 aylık bebeklere tek doz uygulanacağını bildirdi.

SU ÇİÇEĞİ NEDİR?
Daha çok 2-8 yaşları arasında rastlanan ancak her yaşta ortaya çıkabilen bir hastalık olan su çiçeği, kış ve ilkbahar aylarında daha sık görülüyor.
Çok yaygın görülmekle birlikte ağır belirtilere yol açmayan hastalıkta, döküntüler deride içi sıvı dolu kabarcıklar halinde oluşuyor. Çok bulaşıcı olan hastalığa hafif belirtiler de eşlik ediyor. Virüs, su çiçeğinin yanı sıra zona hastalığının da etkeni durumunda. Virüsle yüklü tükürük damlacıklarının bulaşmasıyla oluşan hastalığa karşı aşıyla korunma mümkün.

SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN AŞI TAKVİMİ
Sağlık Bakanlığı'nın çocukluk çağı aşı takvimine göre uygulanan aşılar şöyle:

-Hepatit B: Doğumda, birinci ve altıncı ayların sonunda
-BCG Aşısı: İkinci ayın sonunda
-Difteri, Aselüler Boğmaca, Tetanos, İnaktif Polio, Hemofilus İnfluenza Tib B (Beşli Karma Aşı): İkinci, dördüncü, altıncı ayların sonunda, 18-24'üncü ayda pekiştirme dozu
-Konjuge Pnömokok Aşısı: İkinci, dördüncü ve altıncı ayların sonunda, onikinci ayda pekiştirme dozu
-Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak: Onikinci ayda, ilköğretim birinci sınıfta pekiştirme dozu
-Difteri, Aselüler Boğmaca, Tetanoz, İnaktif Polio (Dörtlü Karma Aşı): İlköğretim birinci sınıfta pekiştirme dozu
-Oral Polio Aşısı: Altıncı ayın sonunda, 18-24'üncü ayda
-Erişkin Tipi Difteri: İlköğretim sekizinci sınıfta pekiştirme dozu
-Hepatit A: 18 ve 24'üncü aylarda birer doz

kaynak:sabah

Panik atak ile başa çıkmak sizin elinizde

GOOGLE REKLAMLARI


Kaygı nöbetlerine eşlik eden çarpıntı, aşırı terleme ve bulantı gibi belirtilerle ortaya çıkan panik atak, son yılların en yaygın rahatsızlıkları arasında. Hastaların yaşamını alt üst edebilen bu hastalık, doğru tanı ve tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabiliyor.Uz. Dr. Mehmet Güdük, panik atağın tek başına bir hastalık olmadığını söyledi. Güdük, "Panik atak birçok psikiyatrik hastalığın dışında; tiroid bozuklukları, kan şekerinin düşmesi, kalp ve akciğer rahatsızlıkları, beyin tümörleri, epilepsi, kansızlık, çeşitli enfeksiyonlar, vitamin eksiklikleri, aşırı kafein tüketimi ve bazı ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Panik atak tek başına bir hastalık değil, birçok psikiyatrik veya fiziksel rahatsızlığın belirtisidir" dedi.

Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalp hızında artış olması, terleme, titreme, nefes darlığı, boğulma hissi, soluk kesilmesi, göğüste ağrı, sıkıntı, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, bayılma hissi, olayları ve çevreyi bir sis perdesinin gerisinden bulanık algılama, kendine yabancılaşma, uyuşma ve karıncalanma, üşüme, ürperme, ateş basması, kontrolü yitirme, çıldırma ya da ölüm korkusu panik atak sırasında ortaya çıkan belirtiler arasında. Panik atakta bu belirtilerin en az dört tanesi görülüyor.

KENDİNİZİ RAHAT HİSSETTİĞİNİZ BİR YERDE HAYAL EDİN
Panik atak esnasında, öncelikle kişinin uygun bir yere oturması gerektiğini belirten Dr. Güdük, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: "Burundan yavaşça nefes alınıp, 5 saniye tutulduktan sonra, yavaşça dudaklar büzülerek nefes verilmelidir. Kişi kendini rahat hissettiği bir anını gözünde canlandırarak, dikkatini burada toplamalıdır. Çevredeki ayrıntılara odaklanmaya çalışılmalıdır. Panik atak nöbeti yaşadığını düşünenler korkacak bir şey olmadığını ve bu durumun birazdan geçeceğini içinden tekrarlamalıdır.

PANİK ATAK HASTALARINA ÖNERİLER

• Panik atak kesinlikle kontrol altına alınabilir. Umutsuzluk ve karamsarlıktan kaçınılmalıdır.
• Panik atak başka hastalıkların habercisi olabilir. Mutlaka psikiyatriste başvurulmalıdır.
• Psikiyatrist ve psikoloğun önerilerine uyulmalı, tedavileri eksiksiz uygulanmalıdır.
• Kişi yakınlarının da panik atak hakkında bilgilenmesini sağlamalıdır.
• Düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Aşırı yemekten ve uzun süreli açlıktan kaçınılmalıdır. Kahve, çay, asitli, gazlı içeceklerden ve enerji içeceklerinden uzak durulmalıdır.
• Sağlıklı ve nitelikli uyku için önlemler alınmalıdır.
• Düzenli spor ve yürüyüş yapılmalıdır.
• Nefes ve gevşeme egzersizleri, günlük alışkanlık haline getirilmelidir.
• Hobilere, keyif alınan aktivitelere ve sosyal-kültürel etkinliklere daha fazla zaman ayrılmalıdır.
• Sağlıklı bir cinsel yaşamın, sağlıklı bir ruhsal durum için önemli olduğunu unutulmamalıdır.
• Panik atak, biyolojik ve psikolojik nedenlere bağlı tıbbi bir durumdur. Zafiyet, doğaüstü güçler veya inanç eksikliği ile ilgisi yoktur. Ruh sağlığı alanında uzman olmayan kişilerden ve yöntemlerden uzak durulmalıdır.

Kaynak:Sabah

Fenerbahçe-Sanica Boru Elazığspor Karşılaşması 20 ocak

GOOGLE REKLAMLARI


İki ekip, Elazığspor'un Süper Lig'de yer aldığı 2002-2003, 2003-2004 ve bu sezon birbirlerine rakip oldu. Geride kalan 5 maçtan 3'ünü Fenerbahçe kazanırken, 2'si berabere bitti. Fenerbahçe'nin toplam 16 golüne, Elazığspor 7 golle yanıt verdi.
Taraflar arasındaki 5 maçta sporseverler toplam 23 gol seyrederken, Fenerbahçe, lig tarihindeki en farklı skorlu galibiyetlerinden birisini, 7-1'lik sonuçla Elazığspor'dan aldı. Bu sonuç Elazığspor'un da Süper Lig'deki en farklı skorlu yenilgisi olarak kayıtlara geçti.
Türkiye Spor Toto Süper Lig 2012-2013 sezonu, ikinci yarı 18. hafta maçında Fenerbahçe Profesyonel Futbol A Takımı, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda Sanica Boru Elazığspor Profesyonel Futbol A Takımı’nı konuk ediyor. Karşılaşma 20 Ocak 2013 Pazar günü saat 16:00′da başlayacak.

Hakem İlker Meral:
Fenerbahçe Elazığspor maçını hakem İlker Meral yönetecek. Meral’in yardımcılıklarını Serkan Akarca ve Hakan Yemişken yapacak. Maçın 4. hakemi olarak ise Kutluhan Bilgiç görev alacak.
Ligde Son Durum:
Fenerbahçe Profesyonel Futbol A Takımı, Süper Lig’de 27 puanla dördüncü sırada yer alırken, Sanica Boru Elazığspor ekibi 16 puanla alt lig hattında bulunmaktadır.Spor Toto Süper Lig'de ikinci yarınının ilk haftasında Fenerbahçe'nin Sanica Boru Elazığspor ile 20 Ocak Pazar günü kendi sahasında yapacağı maçın biletleri, kongre üyeleri için satışa çıktı.
Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamaya göre, karşılaşmanın biletleri 33 ile 225 lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunuldu. Fenerbahçe Taraftar Kart sahipleri ve faturalı Fenercell kullanıcılarının yarından itibaren satın alabileceği biletlerin genel satışına ise 18 Ocak Cuma günü başlanacağı bildirildi.

Fenerbahçe-Sanica Boru Elazığspor maçının bilet fiyatları şöyle:
Migros Tribünü: 33 lira
Fenerium Üst Nissan H-I Blok: 77 lira
Fenerium Üst Nissan C-D-F-G Blok: 99 lira
Fenerium Alt G Blok: 125 lira
Fenerium Alt B-F Blok: 175 lira
Fenerium Alt C-E Blok: 215 lira
Fenerium Alt D Blok: 225 lira

 
Bloggerized by Blogger Template